6 Şubat 2010 Cumartesi

Pascal vs Paparazzi



Blogumdaki 50. Kayıt oldukça özel olmalıydı, o nedenle bugün bir başka blogda gördüğüm bu videoyu uzun uğraşlar sonucu indirdim ve kendi bloguma yükledim. Aklıma geldikçe açıp izliyeceğimden hiç şüphem yok :)


"Bir gün gece kulübünden çıktım, arabama bindim, etrafta hiç paparazzi falan yoktu. Kırmızı ışık yandı durdum. Arabada en sevdiğim hiphop şarkılarından biri çalıyor ben de içinde oynuyorum. O sırada iki adam yaklaştı ve "Pascal naber? Eğleniyor musun?" diye sordu. Ben de evet gibisinden oynayarak cevap verdim. Tak diye kameraları çıkardılar ve beni çekmeye başladılar. Bipppppp Bipppppppp! Sonra yeşil ışık yandı. Hızımı artırdım ve yakalayıp arkadan arabalarına geçirdim. Sonra bana tepki gösterdiler. Bippppp!"

3 Şubat 2010 Çarşamba

2010'da İş Hayatında Neler Değişecek?


Askerlik sonrası Vergi Portalı'ndaki ilk blogum hayırlı olsun :)

Resesyon dönemlerinin ardından iş yapış biçimleri ve yönetici-çalışan ilişkisi değişir mi? Ekonomik krizin ardından iş yaşamı nasıl bir değişime uğrar? Bu soruların yanıtını araştıran iş ve yönetim dergisi Harvard Business Review 2010 yılında iş hayatında karşılaşacağımız beş önemli değişimi açıkladı.

Dergi araştırmasını yaparken şimdiye kadar global etki yaratan ekonomik krizleri incelemiş, resesyon dönemlerinin ardından farklılaşan iş yapış biçimlerini masaya yatırmış. 1981 yılında yaşanan resesyondan bu yana gerçekleşen her krizin etkileri bir araya toplayarak, kredi krizinin yaratacağı olası değişiklikler derlenmiş.

Bu çalışmayı özetlemek gerekirse 2010’da yaşanacak en önemli beş farklılık şu şekilde sıralanabilir:

1- İki iş modeli: İki farklı işte çalışmak özellikle düşük gelirli görevlerde çalışanların uzak olmadığı bir kavram. Ancak değişen sisteme göre çift işli kişilerin sayısında artış yaşanabilir. 2010 yılında şirketlerin bütçelerinde çeşitli önlemler alması görev tanımlarını daraltacak. Dolayısıyla özellikle yaratıcılığın öne çıktığı sektörlerde çalışanlar kendilerine ikinci bir iş bulma yoluna gidecek. Kazancını garantiye almak çalışanların birinci hedefi olacak.

2- Çalışma saatleri azalacak: Evet, şirketler personel sayısını kriz dönemi boyunca azalttı. Ancak yapılan iş miktarı da müşteri azlığıyla doğru orantı göstererek düşüşe geçti. Şirkette geçirilen uzun çalışma saatlerinin azalması ve mesailerin seyrelmesi 2010’da çalışanların kafasını karıştıracak. Şirketlerin teknoloji ve iş gücü tasarrufuna gitmesi, günde sekiz saati aşmayan mesailer ve haftada dört gün işe gelmeyi mümkün kılacağı gibi çalışanların ikinci iş şansını da artıracak.

3- Düzenlemeler artacak: Esnek çalışma saatleri şimdiye kadar yalnızca yöneticilerin gündeminde teori olarak yer alıyordu. Ancak krizden sonra esnek çalışma saatleri teori olmaktan çıkacak. Mobil çalışan sayısı yükselişe geçerken, bu durumu mümkün kılacak teknolojik alt yapı yatırımları artacak.

4- Rekabet ortamı değişecek: Yetenek yönetimi her zaman şirketlerin birinci gündem maddesi oldu. Çalışanların yeteneklerini ortaya çıkarmak için şirketler çeşitli projeler yürüttü. 2010 yılında da bu konunun yıldızı sönmeyecek ama şekil değiştirecek. Çalışanlar birbirleriyle yetenekleri üzerinden rekabet ederken şirketler yalnızca işi değil diğer sosyal unsurları da göz önünde bulunduracak.

5- Şeffaf olma zamanı: 2010’da şirket içi iletişim altın çağını yaşayacak. Çalışanlar kendi işlerini en iyi kendi metotlarıyla anlatacaklarını keşfedecek. Her çalışan pozisyonuna uygun geri bildirim sistemi geliştirecek. Yönetici ve çalışan birebir iletişim halinde olacak.

Görünen o ki içinde bulunduğumuz 2010 yılı iş dünyası için pek çok yeniliğe gebe gözüküyor. Bakalım bunların ne kadarı gerçekleşecek ve bu gelişmelere iş dünyasının ve yöneticilerin tepkisi ne olacak, bekleyip göreceğiz.

Orjinal metin için:
http://www.vergiportali.com/Content.aspx?Type=BlogDetay&Id=50

Google adsense

Analytics