1 Mart 2015 Pazar

Aşkım Kapışmak ile 3 Eğitim 3 Sertifika

22 Şubat 2015 Pazar günü Philsa Kişisel Gelişim Kulübü olarak İzmir Atatürk Kültür Merkezi’nde Aşkım Kapışmak’ın “3 Eğitim 3 Sertifika” adlı eğitim programına katıldık. Keyifli geçen ve 3 saati aşan eğitimin sonunda eve dönerken elimde 3 sertifika ve aldığım notlarım vardı. Notlarıma bakıp neler kalmış bu eğitimden geriye derlemeye çalıştım.

Eğitime sol ve sağ beyini kullanan kişilerin birbirinden farklılaşan yönlerini anlatarak başladı Aşkım Kapışmak. Beynin sağını kullananların geleceğe, solunu kullananların geçmişe odaklı olduğunu söyleyen Kapışmak, beynin sağını kullananların çok arkadaşının olduğunu, hayatta risk almayı sevdiklerini ve bu nedenle farklı tecrübeleri deneyimlediklerini belirtti. Beynin solunu kullananların ise az arkadaşları olduğunu, risk almayı sevmediklerini ve geçmişe odaklı oldukları için elde ettikleri tecrübeleri unutmadan ders aldıklarını ifade etti.
Sol beyinli bir çocuğun "huysuz", sağ beyinlinin ise "yaramaz" olarak nitelendirilebileceğini anlatan Aşkım Kapışmak, verdiği bir örnekte ilkokulda sol beyinli bir çocuğun 5 sene aynı çocukla arkadaş olabileceğini, öğretmeni değişirse depresyona girebileceğini söyleyerek sol beyinli insanların ne kadar kontrolü sevdiğini, denetleyici olduğunu ve ani planlarla çıldırabileceğini bizlere ifade etti. Sağ beyinli inşaların güzel ve çirkini değerlendirirken, sol beyinli insanların fayda ve zararı değerlendirdiğini anlattı.
Seri katillerin planlı olmalarından ötürü daima sol beyinli insanlar olduğunu belirten eğitmenimiz bu kişilerin sahip olma duygusunun fazla geliştiğini, malı yönetmeyi sevdiklerini ve yavaş yavaş sevdiklerini söyledi.  Beynin solunu kullananların "sonuç", sağını kullananların ise "süreç" odaklı olduğunu açıkladı.
Eğitmenimiz beyninin sol tarafını kullanan kişilerin alışveriş yaparken kredi kartını çıkarttıklarında dertlendiğini, bu yüzden eşlerinin de çok zorlandığını söylerken beyninin sağını kullanan kişilerin ise bankaların en sevdiği müşteri profili olduğunu anlattı.
Aşkım Kapışmak; sol beyinli insanların uzun süreli işlerde başarılı olduğunu, plan çıkarıldığında sonuna kadar gideceğini, haftaya sözlü olduğunu öğrendiğinde başarılı olacağını; sağ beyinli insanlarınsa kısa süreli işlerde başarılı olduğunu, 1 saat sonra sözlü olduğunu öğrendiğinde başarılı olacağını söyleyerek birebir kıyaslamalarda bulundu. Verdiği örnekte beyninin solunu kullanan kişilere telefonla konuştuklarında kesinlikle bir şey söylenmemesi gerektiğini, beyninin sağını kullananların ise telefonla konuşurken çevrelerindeki birçok şeye de yetişebildiğini söyledi.
Aşkım Kapışmak bu farkları anlatırken güzel de bir mesaj verdi: “kararları solda verip sağda yaşamak lazım”.
Kişilerin kararları ön beyin ile verdiğini anlatan Kapışmak duyguların da ön beyinde yaşandığını, bu sebeple duygusal anlarda kafamızın önünü kaşıdığımızı belirtti.  Kimlerle yaşadığımızın çok önemli olduğunu anlatan Kapışmak ön beyindeki ayna nöronların kesinlikle çevredeki insanlardan etkilendiğini anlattı. Bu sebeple bir evde hangi senaryolar yer alıyorsa çocuğun o olayların etkisinde kalacağını ifade etti.

Eğitimde ön beyinde kontrolsüz öğrenme olduğunu, ön beyini geliştirmek için etrafta az insanın olması gerektiği ve aşırı TV ve PC’nin ön beynin çalışmasını olumsuz etkilediğini öğrendik.
Eğitime katılan grupta bayan popülasyonu bir hayli fazlaydı. Hal böyle olunca konu sıklıkla ilişkilere ve evliliğe geldi. Aşkım Bey, erkeklerin evlenmeden önce bayanın yanında olduğunu, evlendikten sonra ise koltukta olduğunu söyleyerek, evlilik öncesindeki dönemin bir "fragman" olduğunu söyledi.
Erkeklerin kalpten öldüğünü, kadınlarınsa kalpten öleceğim dediğinden bahseden Kapışmak kadınların olayların içinde, erkeklerin ise olayların kenarında olduğunu söyleyerek eğitimin ilk seansını bitirdi.
Eğitimin ikinci seansında 4 ana modun varlığından bahseden Aşkım Kapışmak bunların çocuk modları, sağlıksız başetme modları, cezalandırıcı ebeveyn modu ve sağlıklı mod olduğunu ifade etti.
Çocuk modlarını anlatırken insan yaradılılında tamlık olmadığını, ama bazı insanlarda eksiklik modunun çok fazla olduğunu söyledi. Başarısızlık, sevgisizlik, yoksunluk ve değersizlik gibi duygular sebebiyle kişilerin yaralı çocuk, saldırgan çocuk, dürtüsel çocuk ve mutlu çocuk modlarında yaşadığını anlattı.
Sağlıksız başetme modlarında insanların başına gelen olaylardan değil, çözememekten yıprandığını ifade eden Kapışmak teslimiyetçi, kopuk korungan, kopuk avungan ve büyüklenici modun sağlıksız başetme modları olduğunu açıkladı.
Beklentili modun, cezalandırıcı ebeveyn modunun en bilinen örneği olduğunu anlatan Aşkım Kapışmak sağlıklı ebeveyn ve sağlıklı yetişkin modlarının da en belirgin sağlıklı mod örnekleri  olduğundan bahsetti.
Kendimize şefkat ve merhamet göstermediğimiz için huzurlu olamadığımızı anlatan Kapışmak eğitim sırasında bir terapi de uyguladı. Derin nefes alıp kendimize sarılmamızı isteyen Aşkım Kapışmak bu esnada kendimize 3 şeyi hatırlatmamızı söyledi:
  • Sakin Ol
  • Yanındayım
  • Sen Değerlisin
Pozitif telkinin öneminin altını çizen Kapışmak sevenleri türlerine göre bir piramitte konumlandırmak gerekirse en altta yani 3 numarada “sıradan sevenler”in, ortada yani 2 numarada “üstün sevenler”in, en üstte yani 1 numarada ise “bilgece sevenler”in olduğunu söyledi. Maalesef Türkiye’de insanların 1’i gösterip 3’ü yaşadığını açıkladı.
Eğitimde en vurucu ifadelerden biri ikinci seansta kullanıldı. Bol ünlemle notlarıma aldığım ifadede Aşkım Kapışmak “kendi hakkını alamayan başkasının hakkını veremez” dedi. Bu bölümde Mustafa Ceceli’nin bir TV programında kullandığı “sevgi hakkını vermektir” sözüne de atıfta bulundan Kapışmak, “tek taraflı sevginin kölelik, tek taraflı saygının ise yalakalık” olduğunu söyledi.
Eğitimin son bölümü olan 3. Seansa “iletişim benim ne anlattığım değil, onun ne anladığıdır” mesajı ile başlayan Kapışmak, beynin mesajı aldıktan sonra bir kısmını sildiğini, sonra yargıda bulunduğunu anlattı.
Bu seansta hayatımızda uygulayabileceğimiz bazı pratik bilgileri paylaşan Aşkım Kapışmak, insanların taklitlerinden nefret ettiğini ancak benzerlerine bayıldığını ifade etti. Bir insana üç kere evet dedirtirsen dördüncüsünde sorgulamadan direk evet diyeceğini söyledi.
İletişimde kalibrasyondan bahseden Kapışmak süreci şöyle ifade etti:
Dinle, Eşleş, Aheng Kur,  Mesaj Ver
İpuçlarıyla geçen bu son seansta Aşkım Bey, erkeklerin yalan söylediğinde yüzlerini kaşıdığını açıkladı. Ağzını kapatıp dinleyen kişinin iki şeyi ifade ettiğini belirtti:
  • Anlattıklarına katılmıyorum
  • Birazdan ben de konuşacağım
Birini tehdit etmek veya ona karşı gücünüzü göstermek istiyorsanız eşyalarına dokunmamızı söyleyen Kapışmak yalan söyleyen herkesin sağa baktığını da açıkladı. Yalanın korkuyu beraberinde getirmesinden ötürü yüzdeki kanın aşağı çekildiğini bu sebeple yalan söyleyen kişinin yüzünün beyazladığını söyledi.
Bu önemli bilgilerle eğitimi bitirirken finalde güzel de bir mesaj verdi: Yavaş sevin, tadına varın…
Eğitimin sonunda “Motivasyon ve Verimli Çalışma Yöntemleri”, “Etkili İletişim Stratejileri ve Beden Dili” ve “İnsanları Etkileme ve İkna Etme Sanatı” konulu eğitim sertifikalarımızı da alıp ayrıldık. Dürüst olmak gerekirse aldığımız eğitim her ne kadar faydalı ve eğlenceli olsa da sertifikalarda belirtilen içerikleri tam anlamıyla karşılamaktan uzaktı. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Google adsense

Analytics