Tam da hükümetin yeni teşvik paketi yayınladığı bugün sevgili dostum Furkan Metin Tüzün facebook sayfasında mevcut ekonomik durumumuz hakkında güncel bir yazı yayımladı. Furkan, gerek aldığı eğitim, gerekse iş tecrübesiyle ekonomik analiz konusunda sağlam bir bilgi birikimine sahip. Özellikle vermiş olduğu rakamlar ve ulaştığı sonular çok çarpıcı. Hepimizin gidişatı sorgulaması için okuması gerekir diye düşünüp paylaşıyorum.
Türkiye
Ekonomisi’ne İlişkin Furkan Metin Tüzün’ün Değerlendirmesi
Türkiye 2013
yılında IMF’ye olan tüm borcunu ödedi. Seçim meydanlarında ekonominin çok iyi
gittiği, IMF’ye olan borcun kapandığı söylenip halktan alkış alınıyor. Peki
gerçekten artık “BORÇSUZ” bir ülke miyiz? Ülke borçlanmasının tek kaynağı IMF
değildir, Kamu Borçlanması (Devlet Tahvili İhracı, Bono ihracı), Özel Sektör
Borçlanması, Hazine ve MB borçlanması diğer borçlanma yollarıdır.
2002 yılında tüm
bu kaynakların toplamı (IMF’ye borç dahil) dış borcumuz 120 Milyar USD idi,
2015 yılında bu tutar 450 Milyar USD ye ulaşmış durumda, yani IMF ye borcumuz
bitmesine rağmen 13 yılda dış borcumuz yaklaşık 4 katına çıkmış durumda.
Ayrıca,
hükümetimiz son 10 yılda 125 büyük işletmeyi toplamda 53 milyar dolara satıp
özelleştirdi (Tüpraş, Petkim, Telekom, Erdemir, Otoyol ve Köprüler, Seka, TKİ,
Tekel, Sümerbank, ETİ Maden, Tügsaş, Tedaş, İzmir Limanı, Mersin Limanı,
İskenderun Limanı, Ataköy Marina, Divhan Demir Madeni, Seydişehir Alüminyum,
Oymapınar Barajı, vb). Özelleştirmeden gelen 53 Milyar USD’ye rağmen dış
borcumuz yaklaşık 4 katına çıktı.
Aynı dönemde
cari açıkta da ciddi sinyaller vermekteyiz. Cari açık 2002’de 7 Milyar USD iken
2015’te 65 Milyar USD’ye çıkmıştır. Yani, iç kaynaklarla üreten değil dış
kaynaklarla tüketen bir topluma dönüştük.
Ülkemizde kişi
başı yıllık gelir 11.000 USD. Başka bir deyişle ortalamada 4 kişilik bir eve
yıllık 11 bin USD x 4 = 44 bin usd (114 bin TL), yani aylık net 9.500 TL
giriyor. Toplam çalışanların yaklaşık %50’si asgari ücretle çalışıyor (asgari
ücret aylık net 1.000 TL). Geri kalan nüfus o kadar çok kazanıyor ki ortalama
hane başına gelir aylık 9.500 TL ye geliyor. Öncelikle çözülmesi gereken sorun
bu gelir dağılımındaki dengesizliktir.
Son olarak,
ülkemizdeki işsizlik oranı şu anda %11. Bu oran aktif iş arayanların sayısının
toplam işgücüne bölünmesiyle bulunuyor. Uzun süredir işsiz olduğu için iş
aramaktan vazgeçenler de “işsiz” olarak hesaplamaya eklenirse bu oranın %25’lere
geliyor. Yani, potansiyel iş gücündeki 4 kişiden 1’i işsiz (işi olanların da
yaklaşık %50 asgari ücretli, yani açlık sınırının altında yaşıyor, geçim
sıkıntısı çekiyor).
Tüm bu veriler ışığında “Ekonomide her şey yolunda gidiyor” diyenler
lütfen oturup tekrar düşünsün.
, hükümetimiz son 10 yılda 125 büyük
işletmeyi toplamda 53 milyar dolara satıp özelleştirdi (Tüpraş, Petkim, Telekom,
Erdemir, Otoyol ve Köprüler, Seka, TKİ, Tekel, Sümerbank, ETİ Maden, Tügsaş,
Tedaş, İzmir Limanı, Mersin Limanı, İskenderun Limanı, Ataköy Marina, Divhan
Demir Madeni, Seydişehir Alüminyum, Oymapınar Barajı, vb). Özelleştirmeden
gelen 53 Milyar USD ye rağmen dış borcumuz yaklaşık 4 katına ç
Ayrıca, hükümetimiz son 10 yılda 125 büyük işletmeyi toplamda 53 milyar
dolara satıp özelleştirdi (Tüpraş, Petkim, Telekom, Erdemir, Otoyol ve
Köprüler, Seka, TKİ, Tekel, Sümerbank, ETİ Maden, Tügsaş, Tedaş, İzmir Limanı,
Mersin Limanı, İskenderun Limanı, Ataköy Marina, Divhan Demir Madeni,
Seydişehir Alüminyum, Oymapınar Barajı, vb). Özelleştirmeden gelen 53 Milyar
USD ye rağmen dış borcumuz yaklaşık 4 katına çıkt
Aynı dönemde cari açıkta da ciddi sinyaller vermekteyiz. Cari açık 2002
de 7 Milyar USD iken 2015 de 65 Milyar USD ye çıkmıştır. Yani, iç kaynaklarla
üreten değil dış kaynaklarla tüketen bir topluma d
Ülkemizde kişi başı yıllık gelir 11.000 USD. Başka bir deyişle
ortalamada 4 kişilik bir eve yıllık 11 bin usd x 4 = 44 bin usd (114 bin TL),
yani aylık net 9.500 TL giriyor. Toplam çalışanların yaklaşık 50% si asgari
ücretle çalışıyor (asgari ücret aylık net 1.000 TL). Geri kalan nüfus o kadar
çok kazanıyor ki ortalama hane başına gelir aylık 9.500 TL ye geliyor.
Öncelikle çözülmesi gereken sorun bu gelir dağılımındaki dengesizliktir.
Son olarak, ülkemizdeki işsizlik oranı şu anda 11%. Bu oran aktif iş
arayanların sayısının toplam işgücüne bölünmesiyle bulunuyor. Uzun süredir
işsiz olduğu için iş aramaktan vazgeçenler de “işsiz” olarak hesaplamaya
eklenirse bu oranın 25%’lere geliyor. Yani, potansiyel iş gücündeki 4 kişiden
1’i işsiz (işi olanların da yaklaşık 50% asgari ücretli, yani açlık sınırının
altında yaşıyor, geçim sıkıntısı çekiyor).
Tüm bu veriler ışığında “Ekonomide her şey yolunda gidiyor” diyenler
lütfen oturup tekrar düşünsün…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder