21 Eylül 2025 Pazar

Kısa Bir Mola: Rota Barselona

Çalış, çalış, çalış… Hepimizin bildiği o yoğun tempo… “Biraz sakinlesin işler, ben de blog yazmaya, biriken kişisel maillere, başucumdaki yarım kalmış kitaba dönerim” diye düşünüyorum. Ama işin doğrusu, çoğu zaman yapabildiğim tek şey hafta sonu aileme biraz vakit ayırmak oluyor.

Yazmayı ve içimi dökmeyi seviyorum...

Neyse ki ara sıra iş vesilesiyle de olsa yolculuklar çıkıyor. Laptopu kapatıp başka bir şehre adım atmak, bana mini bir mola gibi geliyor. İşte bu satırları da İstanbul Havalimanı’nda, Barselona uçağımı beklerken yazıyorum. iPad’deki notları kurcalarken, en son 15 Mayıs’ta “Lozan’a veda ederken” başlıklı bir iç döküş yazmış olduğumu görünce gülümsedim. Demek ki arada kendimi not düşmeyi unutmuyorum.

Rutinlerimden Şikâyetçi Değilim

Yoğunluk bir yana, aslında “şükür modundayım.” Çünkü fark ettim ki kendimi tekrar etmekten mutluyum. Rutinlerim bana değerli geliyor. Yanlış anlaşılmasın, bu, konfor alanına saplanıp kalmak değil; aksine, akışın içinde üretirken, hedeflere koşarken aynı ritmi sürdürmek bana iyi geliyor.

Mesela ofise gittiğim sabahlar… Erken kalkıp sporumu yapıyorum, duş alıyorum ve kahvemi içerken maillere göz atıyorum. Hep aynı sırayla, hep aynı düzenle… Ve işin güzel yanı, bu tekrar bana güven veriyor, iyi geliyor.

Ve karşınızda Barcelona!


Zamanın Kıymeti

Serbest zamanım az olunca onu dikkatle kullanmak zorunda kalıyorum. Hatta masamda iş dışı bir to-do list bile tutuyorum. Geçen hafta oraya “berbere gitmek” bile yazdım. Çünkü yazmazsam, toplantı notu hazırlarken, mail cevabı derken berberin kapanış saatini kaçırmam işten bile değil!

Yanlış anlaşılmasın, dünyayı kurtarmıyorum, atomu da parçalamıyorum. Sadece çarkların arasında görevini yerine getiren bir dişliyim. Ama işte, zaman gerçekten kısıtlı ve değerli.

Barselona Öncesi Hazırlık(!)

Kahvemi yudumlarken yan masada da beyaz yakalı yurtdışına çıkacak iki gencin “dress-code” muhabbeti kulağıma geldi. O an fark ettim ki Barselona için yaptığım tek hazırlık, şirketteki organizasyon mailini uçuşun bir gün öncesi basmak olmuş! Eskiden olsa YouTube’dan gezi videoları izler, haritaları inceler, notlar alırdım. Şimdi otelin adını bile son gün kontrol edip ancak Google Maps'ten yorumlara bakabiliyorum.

Allahtan teknoloji, yapay zekâ hayatımızı inanılmaz kolaylaştırıyor. Eski düzenle çalışmaya devam etsek hâlimiz nice olurdu, diye düşünmeden edemiyorum.

"Eğer inzivaya çikilme isteği duyuyorsan, gazey mümkün ve basittir bu" mu acaba?


Şimdi Sıra Sosyalleşmede

Hadi ben artık biraz daha efektif bir şey yapayım ve “Neredesin?” diye soran arkadaşıma uğrayayım. Belki bu yazı kısa bir mola oldu, ama en azından Barselona yolculuğumun ilk notunu düşmüş oldum. Umarım sıradaki yazı için çok beklemem. 


Anahtar kelimeler: yoğunluk, rutinler, zaman yönetimi, seyahat, Barselona, iş hayatı, blog, İstanbul Havalimanı, kişisel gelişim, mola, teknoloji, yapay zeka

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Google adsense

Analytics