Geçen hafta, çok keyif alarak okuduğum bir kitap hakkında bir blog yazısı kaleme aldım ve Linkedin’de paylaştım. Kitap, işimizde direk uygulayabileceğimiz çok güzel dersler barındırıyordu. Kitapta altını çizdiğim bölümleri okuyucularla paylaşmak için çok heyecanlıydım ancak, paylaştığım yazıya pek ilgi olmadığını gördüm. Bir önceki blog yazıma göre çok daha az kişi görmüş, beğenmiş ve yorum yapmış.
Bu durum yeni bir yazı yazmak için bu haftaki hevesimi kırdı. Ama bu Cumartesi sabahı, şu sıralar kitabını okuduğum Noah Kagan’ın bir tweetine denk geldim. Bana neye odaklanmam gerektiğini hatırlatan bu verileri paylaşmıştı:
Bu tweet bana şunu fark ettirdi: Dünyanın en yetenekli ve başarılı insanları bile her zaman başarılı olamıyorlar. Onlar da sevilen, çözüm olan veya fark yaratan içerik, ürün veya hizmet bulana kadar çok sayıda şey deniyorlar.
Onlar da hedeflerine ve hayallerine ulaşana kadar çok sayıda engel, ret ve eleştiriyle karşılaşıyorlar.
Onlar da başarısızlık korkusunu aşıp yaratmaya devam ediyorlar.
Ve biz de öyle yapmalıyız.
Başarılı olmak istiyorsak, başarısızlığı yolculuğumuzun bir parçası olarak görmeliyiz. Onu öğrenme, büyüme ve gelişme fırsatı olarak değerlendirmeliyiz. Onu bir yargı değil, bir geri bildirim olarak algılamalıyız.
Başkalarıyla kendimizi kıyaslamayı bırakıp, kendi gelişimimize ve potansiyelimize bakmalıyız. Küçük başarılarımızı kutlamalı ve emeklerimizi ve başarılarımızı takdir etmeliyiz.
Yaratmaya, paylaşmaya ve dünyaya değer katmaya devam etmeliyiz.
Çünkü başarısız olmanın tek yolu denemeyi bırakmaktır.
Başarısızlık sizi durdurmasın. Sizi motive etsin.
---
Bu içeriğin İngilizcesi de mevcut, okumak istersen:
http://volkanyorulmaz.blogspot.com/2024/03/failure-no-just-trial.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder