Bu yazıyı 12 Haziran Pazar günü öğle yemeğinin hemen ardından yazıyorum. Şöyle bir içimi dökeyim de zamanı geldiğinde geriye dönüp bir gün baktığımda bir zamanlar neler düşünüp neler yapıyormuşum diye anımsama fırsatım olsun.
Haziran ortasındayız ama havalar yağmurlu seyrediyor. Hatta normalde bugün bu saatlerde şirket pikniğinde olacaktık ama hava muhalefeti sebebiyle ertelendi. İyi ki de ertelenmiş, sabah Okan ile Fenerbahçe'ye yüzmeye gittiğimizde, arabayı park edip ahmak ıslatan diye küçümseyip değmez dediğimiz yağmur için şemsiye açmamıştık ama kısa mesafede iyi ıslandık. Mevsimler eskisi gibi değil, ara mevsimler zaten kayboldu ama yaz ve kış da bir hayli değişti. Bugün annem ve teyzem Seferihisar'da yazlığı açacak, normalde hep bu aralar açarlar ama hiç gündemimizde yağmur olmazdı, hayır olsun bakalım...
Bu sabah simit almaya Migros'a gittim. 08:30'da açılıyormuş, ben daha erkenci olduğum için manav reyonundaki görevli beni kibarca uyarınca çıktım, hemen yakınındaki fırına gittim. "2 simit 1 zeytinli açma" istedim. Cüzdandan kartımı çıkarıp ne kadar dedim, 12 TL dedi, ödedim. Son simit alışımda, bir başka fırına tanesine 5 TL ödemiştim. 12 TL'yi duyunca, "saflığım" yüzünden "vay be burada demek ki hala 4 TL'ye satıyorlar" dedim. Neyse eve geldim, fırından aldığım poşeti açtım, ne göreyim: 1 simit ve 1 zeytinli açma... Yine zam gelmiş.
Zam demişken, bu aralar en azından benim fiziki ve sosyal medya (twitter) çevremde hep zam konusu gündemde. Şimdiye kadar benzine "bu geceden itibaren geçerli x TL zam gelecek" dediklerinde uğraşmazdım ne de olsa aracı çok kullanmıyorum, kısa mesafe benzinciye gitsem zaten tasarrufun bir kısmını yakacağım derdim. Önümüz bayram olunca, Cuma çıkan haberler sonrası üşenmedim, Cuma akşamı Okan'ın yatma vaktinden hemen önce baba-oğul aktivitesi olarak depoyu full'lemeye gittik. Hayatımda ilk kez kendi isteğimle kendi aracımın deposunu full'ledim. Cümle biraz garip oldu ama bir keresinde pompacı yanlış anlayıp fullemişti, öncesinde de şirket aracı kullandığım dönemlerde fullemişliğim vardı. Neyse çok kuyruk beklemeden yaklaşık 45 litre benzin alıp, litresinde 2 TL'den yaklaşık 90 TL bugün için avantaj sağladık. Bakalım bayram için İstanbul'dan Bursa aktarmalı İzmir'e gidişimiz bize kaça patlayacak...
Daldan dala haftasonu etkinliklerini anlatırken dünkü Jurassic World filminden de bahsetmemek olmaz. Bir süredir Okan'ın bu filmi beklediğini biliyordum, Nilgün de pandemi sebebiyle çok uzun zamandır sinemaya gitmeyince Cuma akşamından Cumartesi için bilet aldık. Hadi güzel bir salonda iyi bir ekranda izleyelim deyince kendimizi Akasya Cinemaximum Imax'de bulduk. Evde iki buçuk saat oturup izler miydim bilmiyorum ama o ekranda, o ses kalitesiyle film baya iyi geldi. Geriye de bize böyle hatırası kaldı.
Bana müsade, biraz kitap okuyarak Pazar günümü değerlendireyim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder