7 Aralık 2025 Pazar

Süpermen Olmadığımı Hatırladım

Bu Pazar akşamı, saat daha 22:00 bile olmadan yatağa girmek, kucağıma laptop’umu almak ve "okunmamış mail" bırakmamış olmanın haklı gururunu yaşamak... Bu bir lüks mü bilemem ama bu hissi ne kadar özlediğimi tarif edemem.

Elbette bu, "fırtına öncesi sessizlik" gibi bir şey. Yarın sabahın ilk ışıklarıyla işlerimde bir rahatlama olmayacağını; dünya kadar mail, mesaj ve aramanın üzerime yağacağını tahmin etmek artık benim için nitelikli bir öngörü sayılmaz. Bu kaçınılmaz bir gerçek. Ama yine de, işleri en azından bu gece itibarıyla yoluna sokmuş olmanın verdiği o anlık huzuru yaşamaya ihtiyacım var.


Eskiden çok zor geçen günlerin sonunda, yorgunluğumu bir madalya gibi taşır, "Bugün kazandığım paranın son kuruşuna kadar hak ettim" derdim. Şimdilerde ise yoğunluk öyle bir arttı ki, o "zor günler" yerini zor haftalara, hatta bitmek bilmeyen aylara bıraktı.

"Excuses, Excuses..."

Geçtiğimiz günlerde mentörümle (böyle deyince çok havalı durduğunun farkındayım ama o okursa rahatsız olmasın diye ismini saklıyorum) yazışıyorduk. Bana yapmamı tavsiye ettiği bazı ek analizler vardı. Ben de o anki iş yükümün altında ezildiğimden, bunları "ancak gece yapabileceğimi" yazdım.

Cevabı kısa ve netti: "Excuses, excuses" (Bahaneler, bahaneler).

Kendimi savunmak için elimdeki iş listesini ve yoğunluğumu anlatmaya başladığımda ise yüzüme tokat gibi çarpan o cümleyi kurdu: "Üstündeki yükler, aslında senin kendi üstüne aldığın yükler. Süpermen olmadığını hatırlaman gerek."

Tam bu şoku atlatmaya çalışırken, aynı gün öğle yemeğinde (evet, şükür hala remote-work var) eşimden gelen eleştiri, durumu tescilledi. Alakasız konularda bile neden benim çalıştığımı, neden her şeye benim koştuğumu biraz sitemkar bir dille sorguladığında durup düşünmek zorunda kaldım.

Durup Düşünmek: Unutulan Eylem

Evet, "durup düşünmek"... Bu yoğunluk, bu koşturmaca içinde en çok atladığım eylem buymuş meğer.

Düşününce fark ettim; takdir edilme arzusuyla, "iş sahiplenme" duygumun ne kadar yüksek olduğunu gösterme fırsatı olarak gördüğüm şu kurumsal denetim (bilen bilir "corporate audit"i) süreçlerinde, yükü aldım da aldım. Ben diğer işlerimi de aynı kalitede yapmaya çalıştıkça, bu bana gece yarılarına sarkan mesailer olarak geri döndü.

Sonuç? Ailemle ilgilenemedim, sağlığımda bazı ufak tefek ama "ben buradayım" diyen sorunları fark etmeye başladım. Bedeli, sandığımdan ağır olmaya başlamıştı.

Yılın bitmesine sayılı günler kaldı. Yaklaşan yeni yılın motivasyonuyla bu süreci tamamlamaya, direnmeye hala gücüm var. Ama bu Pazar akşamı hafta içinde aldığım dersi cebime koydum: Ben Süpermen değilim ve olmak zorunda da değilim.

Umarım yeni yılda, bu yoğun günlerden aldığım dersleri unutmadan, daha dengeli bir yola devam edebilirim.

Şimdilik, gelen kutumdaki okunmamış sıfır mailin tadını çıkarma vakti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Google adsense

Analytics