Akademi 9. Dönem Etik ve Uyum Yöneticisi Sertifikasyon Programı’nın 2 gününde “Bir meslek olarak Etik ve Uyum Yöneticiliği” ve “Uyum Krizi Yönetimi” derslerine katıldık.
Aslı
Ertekin’in anlattığı “Bir meslek olarak Etik ve Uyum Yöneticiliği” dersinde TEİD
websitesinde de belirtildiği üzere Etik ve Uyum Yöneticisinin bir meslek olarak
tanındığının altını çizerek başladık:
“TEİD’in hazırlayıp T.C. Mesleki Yeterlilik
Kurumu’nun onayına sunduğu “Etik ve Uyum Yöneticisi” mesleğinin
standartları, ilgili makamlarca kabul edilerek 09/06/2018 tarihli Resmi
Gazete’de yayımlanmıştır.”
https://www.teid.org/etik-ve-uyum-yoneticiligi-meslek-standardi-resmi-gazetede-yayimlandi/
Bu mesleğin sorumluluklarını da konuştuğumuz dersimizde
notlarımı ya da derste kullanılan slaytları paylaşamayacağım için temel olarak
aşağıdaki sorumlulukların bir Etik ve Uyum Yöneticisinden beklendiğini
söyleyebilirim:
Etik ve Uyum Yöneticisi,
- Bir kuruluşun etik ve uyum programlarının ve
bunların politika ve prosedürlerinin hazırlanmasını ve uygulanmasını
sağlar,
- Kuruluş içi rol ve sorumlulukları tanımlar,
- Kuruluşun tâbi olduğu mevzuat, hizmet prosedürleri,
kalite gereklilikleri, risk yönetimi öncelikleri ve etik ilkeleri
çerçevesinde iletişim mekanizmalarının oluşturulmasını sağlar,
- Etik ve uyum programının uygulama sürecine yönelik
bilgilendirme, eğitim ve farkındalık çalışmaları yürütür,
- Programın izleme, raporlama ve güncelleme
çalışmalarını yapar, ihlal ve bildirimleri takip eder.
Dilerseniz Resmi Gazete’den de detaylı tanımlamalara
ulaşabilirsiniz:
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2018/06/20180609M1-1-2.pdf
Peki bu meslek dünyada ve ülkemizde nasıl evriliyor,
nereye gidiyor diye merak ederseniz, takip edeceğiniz temel içerikler burada:
Deloitte raporu: https://www2.deloitte.com/content/dam/Deloitte/uk/Documents/risk/deloitte-uk-compliance-thought-leadership-16.pdf
Programın 2. Gününün 2. Dersinde Avukat Seçkin Savaşer
ile “Gerçek Hayattan Uyum Krizi Yönetimi” konularına giriş yaptık. Bu seansta
Seçkin Bey risk değerlemesinin adımlarından bahsetti ve sonrasında çalışmakta
olduğu Good Year’da kamuya da yansımış olan üç krizi ve bu krizleri nasıl
yönettiğinden bahsetti.
Herhangi bir kişisel yorumu eklemeden bu üç olayla ilgili
internetten bulduklarımı paylaşmak isterim.
İlki CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun başlattığı Adalet Yürüyüşü'ne el işareti ile fotoğrafta gördüğünüz şekilde hakaret eden kişiler sebebiyle sosyal medyada şirket aleyhine oluşan algı ile ilgili Goodyear’dan aşağıdaki şekilde açıklama yapılmış:
Goodyear Lastikleri T.A.Ş:
Goodyear Tire and Rubber Company'nin Türkiye'deki iştiraki olarak, sadece
lastik üretimi ve satışına odaklı faaliyet göstermektedir. Dün gerçekleşen bir
olaya dair sosyal medya üzerinden yayılan paylaşımlarda yer alan kişi Goodyear
çalışanı değildir, Goodyear ile hiçbir ilişkisi bulunmamaktadır. Kamuoyuna
saygıyla duyuruyoruz."
İkinci örnek ise banka
işlemlerinde oynama yaparak usulsüz olarak haksız kazanç elde edilmesi ve
sonrasındaki eylemlerle ilgiliydi. Konu şöyle:
“… Fabrikada bordro şefi
olarak çalışan Y.T., çalışan personelin maaş, maaş avansı, yıllık izin avansı
ve acil ihtiyaç avansı gibi ödemelerle ilgili sahte belge düzenleyerek bu
belgeleri fabrikanın kullandığı ‘Lotus Notes’ isimli sisteme yükledi.
Fabrikanın finans bölümü ise sisteme yüklenen bu talebe göre aylık olarak bütçe
ayırdı ve ödemeler bu şekilde gerçekleştirildi. Ancak Y.T., bu ödemelerle
ilgili ihtiyacı olan personel yerine kendi IBAN numarasını verdi ve ödemeler
Y.T.’nin hesabına gönderildi.
İddianamede yer alan
bilgilere göre Y.T., fabrikanın kullandığı GENOM Bordro Sistemi ve EBA isimli
programa sahte bordro girişi yaptı. Yapılacak ödemeleri yüksek göstererek,
ödemelerin yapıldıktan sonra geriye kalan kısmını hem kendisinin hem de
belirlediği 3 kişinin hesabına gönderildi. Y.T.’nin hesabına usulsüz olarak
gönderdiği parayla yasadışı bahis sitelerinden yüksek miktarlarda bahis
oynadığı tespit edildi.
Y.T. bu yöntemle kendi
banka hesabına usulsüz olarak toplamda 6.599.938,29 TL para gönderimi
gerçekleştirdi. Yine iddianamede yer alan bilgilere göre Y.T. hesaplardaki
hareketliliğin dikkat çekmemesi için T.Ş.’nin hesabına 140.749,32 TL, F.K.’nın
hesabına 73.079,62 TL ve H.A.’nın hesabına ise 27.167,00 TL gönderdi. 4
şüphelinin fabrika üzerinden edindiği haksız tutarı ise toplamda 6.84.934,23 TL
olarak iddianamede yer aldı.”
https://www.ozgurkocaeli.com.tr/haber/4528559/lastik-fabrikasinda-buyuk-yolsuzluk
Üçüncü örnek ise ölümle sonuçlanan bir krize ait. Sendika
başkanının Goodyear çalışanı tarafından öldürülmesi ve sonrasında izlenen kriz
yönetimini içeriyor. Tabi ki Seçkin Bey’in aldığı aksiyonları paylaşamam ancak
bu olaya ilişkin kamuya yansıyan bilgiler bu şekilde:
“Lastik İş Sendikası Genel Başkanı Abdullah Karacan
Sakarya’da silahlı saldırıya uğradı. Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne
kaldırılan Karacan’ın kafasından vurulduğu ve durumunun kritik olduğu
öğrenildi. Olayda Karacan’ın yanında bulunan Lastik İş Sendikası Goodyear
Fabrikası işyeri temsilcisi Osman Bayraktar ve Mustafa Sipahi’nin de vurulduğu
öğrenildi. Silahlı saldırının Adapazarı Goodyear çalışanı Sedat U. (33)
tarafından gerçekleştirildiği iddia edildi. Karacan’ın durumunun ağır olduğu,
hayati tehlikesinin sürdüğü öğrenilirken yaralılar Sakarya Eğitim ve Araştırma
Hastanesi'ne kaldırıldı.
Silahlı saldırgan Sedat U.'nun fabrikadaki pres pişirme
bölümünde çalıştığı ve yer değişikliği ile ilgili tartışma yaşaması üzerine
Karacan'ın ruhsatlı tabancasını çekmeceden alarak Karacan ve beraberindeki iki
kişiyi vurduğu öğrenildi.”
https://www.ozgurkocaeli.com.tr/haber/4425374/abdullah-karacan-silahli-saldiriya-ugradi
Göreceğiniz üzere konular oldukça ilgi çekici, konuların
eğitmenleri ise bu konularda derinlemesine bilgi sahibi ve bizlerin de gelişimi
için oldukça yardımseverler. Bakalım bir sonraki derste hangi olayları işleyip,
neler öğreneceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder