9 Şubat 2025 Pazar

Çocukların İnternet Kullanımında Ebeveyn Gözetiminin Önemi: Bir Deneyim Paylaşımı

Teknoloji çağında büyüyen çocuklar, dijital dünyayı keşfederken pek çok fırsatla karşılaşıyor. Bu fırsatlar, hem onların yeteneklerini geliştirmeleri hem de gelecekteki kariyerlerine yönelik beceriler kazanmaları için harika bir zemin oluşturuyor. Ancak, dijital dünyada fırsatlar kadar riskler de mevcut. Bu yazımda, geçtiğimiz sömestre tatilinde yaşadığımız bir deneyimi paylaşarak, çocukların internet kullanımındaki potansiyel tehlikelere dikkat çekmek istiyorum.


Oğlumun Dijital Dünyaya İlgi Duyuşu

Oğlumla boş vakitlerimizde, Tasarımcı Dayının videolarını izleyip dijital ürünlerden nasıl gelir elde edilebileceğini öğreniyoruz. Fiverr ve Bionluk gibi freelance platformlarında insanların nasıl çalıştığını, dijital becerilerini nasıl paraya dönüştürdüklerini görünce, oğlum da kendi çizimlerinden ya da Roblox için yazabileceği kodlardan gelir elde edebileceğini düşündü. Bu fikir onu heyecanlandırdı ve "Kendi hesabımı açalım" dedi.

Başta "Okul dönemi değil, tatilde bakarız" diyerek ertelediğim bu öneriye, sömestre tatilinin ilk günlerinde, İzmir’de annemin evinde uzaktan çalışırken, bir kez daha hatırlatıldım: “Hani Fiverr hesabı açacaktık?”

Madem ertelemem mümkün değildi, yoğun iş temposunda bu işi eşime devredip, “Bunu annenle halledin, ben çok yoğunum” dedim. Eşimle birlikte hesabı açtı ve oğlum ilk ilanını hemen yayınladı.

İlk İş ve Sonrası: Dikkat Edilmesi Gereken Tehlikeler

Oğlumun ilanı yayınlanır yayınlanmaz, birkaç dakika içinde bir kullanıcıdan mesaj geldi. O kişi, Okan’ın ilanında belirttiği şekilde grafik tasarım yaptırmak istediğini söyledi. Oğlum, "İlk işimi alıyorum, 6 dolar verecek" dediğinde, ben de "Vay, baya güzel para! Tebrikler!" dedim. Ancak işler hızla gelişmeye başladı ve birden işler biraz daha karmaşıklaşmaya başladı.

Bir süre sonra Okan, ödeme almak için kayıt olmamız gerektiğini söyledi. Roblox’un sitesinde kredi kartı bilgilerimi girmemi isteyen bir ekranla karşılaştım. O an heyecanla birlikte biraz da saflıkla, bilgileri girdim. Sonrasında bankamdan bir SMS aldım ve ödeme öncesi şifre iletildi: Instant Gaming firması, 383.92 EUR tutarında bir işlem yapılmak üzereydi.

Hızla durumun farkına vardık. Roblox’un ödeme işlemiyle ilgili böyle bir talep yoktu. Google'da ve YouTube'da Fiverr banka kayıt işlemleri için yaptığım hızlıca bir araştırmada bundan emin olmuştum. Eşim, Okan’ın ekranındaki chat penceresini kontrol ettiğinde ise, karşıdaki kişinin oldukça profesyonellikten uzak, "Hızlıca şifrenizi paylaşın, yoksa Fiverr’dan banlanırsınız" gibi aceleci mesajlar yazdığını fark ettik. Bu arada denemeleri devam etti ve 2 SMS daha aldım.

Bir an önce şifreyi paylaşmamızı isteyen kişilerin aceleci tavırları ve profesyonel olmayan iletişim yöntemleri bizim için alarm ziliydi. Hızla ilgili sayfayı kapattık, Fiverr hesabını sildik ve kredi kartımızı internet alışverişine kapattık. Şanslıydık ki, herhangi bir maddi kayıp yaşamadık. Ancak bu deneyim, dijital dünyada ne kadar dikkatli olmamız gerektiğini bize bir kez daha gösterdi.

Çocukların Dijital Dünyada Güvende Olabilmesi İçin Neler Yapabiliriz?

Çocuklar için internet, büyük bir bilgi kaynağı ve aynı zamanda bir eğitim aracı olabilir. Ancak, dijital ortamda karşılaştıkları riskler de göz ardı edilemez. İnternetin güvensiz yönleri, özellikle çocuklar için büyük tehlikeler oluşturabiliyor.

Bizim yaşadığımız olayda olduğu gibi, dijital beceriler ve online iş fırsatları çok cazip olabilir, ancak her fırsat güvenli değildir. Çocuklar, online dünyada kişisel bilgilerini korumayı öğrenmeli, kimlerle iletişim kurduklarını ve hangi linklere tıkladıklarını mutlaka kontrol etmelidirler.

İşte ebeveyn olarak çocuklarımızı dijital dünyada güvende tutmak için alabileceğimiz bazı önlemler:

  1. Ebeveyn Gözlemi Şart: Çocuklarınızın çevrimiçi davranışlarını izleyin. Bu, sadece onları güvende tutmanın bir yolu değil, aynı zamanda dijital becerilerini nasıl geliştirebilecekleri hakkında onları yönlendirebilmeniz için de önemlidir.

  2. Bilgilendirme ve Eğitim: Çocuklarınıza dijital dünyadaki riskler hakkında açık ve dürüst konuşmalar yapın. Onlara kimlik avı, dolandırıcılık ve kişisel bilgilerin korunması gibi konularda eğitim verin.

  3. İnternet Kullanımı İçin Kurallar Belirleyin: Çocuklarınızın interneti nasıl kullanması gerektiği konusunda net kurallar koyun. Hangi sitelere girebilecekleri, hangi platformlarda hesap açabilecekleri gibi konularda sınırlamalar getirebilirsiniz.

  4. Hikayeleri Paylaşın: Kendi başınıza gelen deneyimlerinizi, onların dijital dünyadaki risklerle ilgili farkındalıklarını artırmak için kullanın. Bizim yaşadığımız gibi küçük bir hata, ciddi sonuçlar doğurabilir.

Sonuç Olarak

Dijital dünyanın sunduğu fırsatlar çok değerli olsa da, çocuklarımızı bu dünyaya adım atarken dikkatli olmaya ve onları doğru bir şekilde yönlendirmeye ihtiyacımız var. Onları dijital becerilerini geliştirmekten alıkoymak değil, tam tersine güvenli bir ortamda bu becerileri kazanmalarına yardımcı olmak istiyoruz. Ancak, bunu yaparken riskleri doğru şekilde değerlendirmek ve ailece bu süreci izlemek şart.

Unutmayalım ki dijital dünyada güvenlik, sadece teknik önlemlerle değil, aynı zamanda ebeveyn gözetimi ve doğru eğitimle sağlanabilir.

Son olarak, dijital güvenlikle ilgili başımdan geçen bir başka deneyim için de bu içeriği tavsiye ederim: https://volkanyorulmaz.blogspot.com/2024/07/kredi-kartm-hackerlara-nasl-kaptrdm.html 


2 Şubat 2025 Pazar

My Growth Resolution 2025: Strategic Prioritization and Time Management


In the last week of January 2025, my family and I visited a relative in the evening. This was a planned visit, and due to my busy agenda, I couldn't postpone it. It had been a long while since I last saw this relative. Throughout the day, I had operational responsibilities and meetings, leaving me with unanswered emails. I had to take my laptop with me to the evening visit. After the initial conversations, I informed my family about the duties I needed to complete and started reading and replying to my emails while my wife and son enjoyed the visit. By the end of the night, I had read all my unread emails and cleared my to-dos. However, on our way back home, my son said, "Father, you are working so hard nowadays and now you even started to work when we are out." This comment hit me like a wall.

On the evening of January 31st, I read the PMI Global Business Solutions newsletter and the New Year's growth resolutions of our leaders. Inspired by my son's feedback, I decided to define my New Year's resolution for 2025. My focus this year will be on strategic prioritization and time management. Regularly, I will ask myself two questions: 1) What am I doing well? 2) What can I do better? These questions will guide a positive and constructive review of how I am managing my development area in 2025.

CoPilot will be my key enabler in this development journey, providing assistance and insights. Sharing my personal evaluation with CoPilot will help me become a better version of myself. Let's rock 2025!

14 Ocak 2025 Salı

Emeklerin Karşılığını Almak: Ödüllendirmenin Önemi

Bu gece yatmadan hemen önce "ödüllendirme" konusu ile ilgili bu günkü hislerimi tarihe not düşmek istiyorum. Şöyle ki, bu konuda zamanında çok dertlenmiş, üzüntüler yaşamış biri olarak (bakınız 9 yıl önceki bir örnek: Volkan Yorulmaz: İş Yerinde Takdir ve Ödüllendirme) bu kez doğru yapılmış bir ödüllendirmenin çalışanı şirketine, yönetim ekibine ve amirine ne kadar bağladığını hissettiğim bir akşam üstü yaşadım.

Verdiğiniz Emeğin Karşılığını Aldığınızdaki O His - PAHA BİÇİLMEZ

İşte olan işte kalsın, tıpkı Vegas'ta olanların Vegas'ta kaldığı gibi ama geçmişle bugün arasındaki en önemli fark yöneticilerin performansı iyi ölçümleyebilmesi, bunu hangi araçlarla takdir edeceğini bilmesi ve bunu çalışanla paylaşırken kullandığı iletişim yöntemi. Çok şükür Duty Free'ye geçtiğim 2020 yılından beri memnuniyetle ayrıldığım performans değerlendirme görüşmeleri geçiriyorum. Ve beni en çok mutlu eden de son iki yıldır performans görüşmeleri esnasında önüme getirilen neyi nasıl yaptığıma ilişkin notlar oluyor. Yaptıklarımın izinin kaldığını, takibinin yapıldığını görmek memnuniyet verici. En nihayetinde bir finans profesyoneli olarak emekli olduğumda sıradışı bir bina inşa etmiş olmayacağım ya da kayatını kurtardığım hastalarım da olmayacak ama kariyerim boyunca yaptığım projelerde, çalışmalarda sunduğum katkı ve bunu yaparken insanlar üzerinde bıraktığım etki hatırlanacak (inşallah). İşte bunun periyodik olarak geribildirimini almak, bir de buna istinaden ödüllendirilmek çok anlamlı. Geceleri 12'den sonra (hazır bu saate kadar çalışmışken bir de 00:05'te gelen banka ekstrelerini de göreyim dedim kaç gece var acaba) yatarken ne kadar yoruluyorsam, bunun takdir edildiğini görmek de beni bir o kadar huzura erdiriyor.

Çalışan motivasyonu ve iş yeri memnuniyeti açısından, doğru ödüllendirme ve performans değerlendirmesi süreçlerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladım. Çalışan bağlılığı ve iş yerinde başarı, yöneticilerin performansı iyi ölçümleyebilmesi ve bunu çalışanlarla doğru bir şekilde paylaşabilmesiyle doğrudan ilişkilidir. Emeklerimizin karşılığını aldığımız nice huzurlu günlere...

12 Ocak 2025 Pazar

Yoğun İş Temposundan Kaçış ve Kendine Zaman Ayırmanın Önemi

Aralık ayının sonu, iş yoğunluğumun dengeli olduğu bir dönemdi. Standartlarıma göre oldukça rahat geçse de operasyonel olarak yapılması gerekenleri fazlasıyla yerine getirdim. Özellikle yabancıların çoğunun izinde olması nedeniyle, 6 Ocak Pazartesi günü itibarıyla tazelenmiş beyinlerin talepkâr yaklaşımını öngörüyordum. Kafa olarak kendimi hazırlamış olsam da, mailler, toplantılar ve mesajlarla işler yağmur gibi yağdı. Şunu not alayım, bunu gece halledeyim, onu okunmamışlara alıp birazdan takip edeyim derken ne mesai ne de fazla mesai yetti. Cuma akşamı saat 19:00 olduğunda artık yeter deyip, ev halkı ile Avrupa Yakasına geçip kendimizi ödüllendirdik. Siparişimizi beklerken telefondaki bildirimlere bakınca, gün içerisinde ne kadar dış dünyadan uzaklaştığımı fark ettim.

Gün içinde yetişmeyen işleri gece toparlarken hayatı ıskalıyoruz

Bitmek bilmeyen haftanın sona erdiğini görmek güzeldi. Uzun yoldan geldikten sonra arabayı park ettikten sonra rölantide çalıştırmak gerektiği gibi, ben de tam olarak işi kafamda bitirememiştim. Adeta arka planda veri akışı devam ediyordu. Cumartesi sabahı Okan’ı okula bıraktıktan sonra biraz konsantre vakitte çalışırım deyip bilgisayarın başına geçtim ve öğle yemeği vakti hızlıca geldi. Ardından birkaç YouTube videosu izleyip birkaç sayfa kitap okuduktan sonra, yine Okan’ı alma vakti geldi. Yağmur ile beraber trafikte kalınca beynim şu soruyu sormaya başladı: Hafta içi o kadar yoruldun, bu hak edilmiş tatil gününde daha kaliteli vakit geçiremez miydin? En azından sana iyi gelen yazma eylemini gerçekleştiremez miydin? İlerlemeyen trafikte bu soru içimi kemirirken, hırsımı radyo kanalları arasında hızlı geçişler yaparak çıkarmaya çalışsam da bana iyi gelen bir şey bulamadım. Eve döndükten sonra biraz Playstation, biraz Beşiktaş maçı ve sosyal medya derken bomboş bir Cumartesi’yi geride bıraktım.

Küçük bir mola, biraz dijital detoks kafamızı toparlamak, hedeflere yürüdüğümüz yolumuzu belirlemek için şart

Bu satırları Bursa’da Medicana Hastanesi’nde, sağlığın önemini bir kez daha hatırlayıp halimize şükrederek Pazar öğlenine geldim. Sabah evden çıkmadan önce TV ve modemin elektriğini kesince, bizimkilerin hazırlanmasını beklediğim birkaç dakika elime ajandamı alıp hafta içi nelerle ilgileneceğimi düşünüp not almaya başladım. Yoğunluğun içinde dijital cihazlardan uzaklaşıp bir ara vermenin, blogumda sıklıkla yazdığım gibi, kendinle baş başa kalmanın ne kadar değerli olduğunu bir kez daha hatırladım. Koştur koştur yaşanan hayatımızı yavaşlatabilmek ne büyük bir erdem aslında bu çağda. Fırsat yaratıp durabilmek, nereye gittiğimizi görüp değerlendirebilmek, aklımızın kenar köşelerinde kalanları gün yüzüne çıkarabilmek pek faydalı.

Şimdi bir sonraki eyleme geçerken, biraz daha dinlenmiş bir beyinle bu tatil gününü verimli geçirmeye adayacağım kendimi. Bakalım sıradaki hafta neleri deneyimleyeceğim… Huzurla, bereketle ve tabii ki sağlıkla…


Bu aralar telefonumda kullandığım duvar kağıdım


4 Ocak 2025 Cumartesi

When Fishermen Cannot Go to Sea, They Repair Nets

Embrace downtime to strengthen your tools and skills for future success.

"It was the most comfortable two weeks of the year," I shared with a close friend during a phone call this past Saturday afternoon. After a whirlwind of adapting to a new role, learning on the go, and managing handovers from summer until mid-December, I finally found a moment to breathe. As part of a global team, I started receiving holiday messages from colleagues, gently encouraging us to recharge and spend time with loved ones. While the advice resonated with the importance of work-life balance and mental well-being, working in finance during year-end closing meant it wasn’t an ideal time for a break.

Managing Year-End Responsibilities in Finance

Like every year, warm Christmas wishes and vacation advice rolled in, but my vacation days remained untouched. The processes I oversee demanded attention. The business kept running while many colleagues took their well-deserved breaks. However, there was a silver lining: a significant slowdown in emails, MS Teams messages, and meetings. This quieter period allowed me to shift focus to the backlog of tasks patiently waiting in my OneNote. Instead of shutting down my laptop at midnight, a modest extra hour of work sufficed to clear my inbox. The pace was markedly different—calmer yet productive.

Applying the Proverb: Repairing the Nets

This scenario reminded me of the proverb, "When fishermen cannot go to sea, they repair nets." It speaks to the inevitability of periods when we can't operate as usual, yet these moments present opportunities to prepare and fortify for the future.

‘Repairing the nets’ in this context meant using the downtime to rejuvenate and refine my personal and professional toolkit. This included focusing on physical wellness, nurturing social and emotional connections, and deepening my learning.

Enhancing Physical Wellness

During this period, I prioritized physical activity, walking thousands of steps every morning and evening. These efforts led to my first-place ranking in the step challenge organized by Philip Morris Turkey—a small yet satisfying victory.

During the company-wide step challenge, I not only walked but also listened to many podcasts

Fostering Social and Emotional Wellness

On the social and emotional front, I took the opportunity to connect with colleagues in Istanbul and Izmir. These interactions went beyond work to include conversations about families, hobbies, and future aspirations. Strengthening these bonds was not just fulfilling but also rejuvenating for the mind and spirit.

This photo was taken by one of my colleagues when we were waiting for our breakfast - I needed to join a call for a tax declaration submission

Focusing on Learning and Development

From a learning perspective, I concentrated on enhancing my deliverables in the new role. Exploring automation and standardization, I completed a Udemy course and delved into YouTube tutorials to build dashboards that could streamline decision-making processes. Additionally, I reflected on and outlined objectives to develop my soft skills further.

Conclusion: Ready for the New Year

With the new year just days away, I’m looking forward to welcoming back my colleagues as they return recharged. Having taken the time to “repair the net,” I feel equally energized and prepared for 2025. This quiet period wasn’t just a pause—it was an investment in resilience and readiness for the challenges and opportunities that lie ahead.

Google adsense

Analytics