birikim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
birikim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Kasım 2021 Pazar

Tasarruf Bilincimizi Hep Beraber Geliştirelim

Günümüz insanının giderek artan ortak özelliği harcamak, tüketmek ve hep daha fazlasını istemek diyebiliriz. Halbuki dünyamız hem çevresel hem de ekonomik açıdan israf temelli tüketim alışkanlıklarının sürdürülebilir olmadığına ilişkin çok net sinyaller veriyor. Gerek kendimiz gerek dünyamız için tasarruf bilincini geliştirmek bu süreçte adeta umut ışığımız.

Bu içerik FODER websitesinde de yayımlanmıştır.

İsteklerimizin dozunu ayarlamak, bütçemiz ile istek dengemizi doğru kurmak tasarruf bilinci için atacağımız ilk adımdır. Dürtüsel satın almalar, duygusal bir tetikleyiciden kaynaklanır ve genellikle gereksizdir. Kendinize "istek veya ihtiyaç" sorusunu sorduğunuzda savurganlık yapmazsınız. Savurganlığın önüne geçmek ve tasarruf alışkanlığımızı geliştirmek için kendimize maddi hedefler koymak, bu hedeflere ulaşmak için harcamalarımızı bilinçli bir şekilde yönetmek, ihtiyaç/istek dengesini kurmak ve tasarrufları nasıl yatırıma yönlendireceğimizi belirlememiz gerekir. Nasıl ki bir çocuğa kumbara hediye etmek onun tasarrufu öğrenmesi için atılan ilk adımsa, bireysel olarak kendimiz de tasarruf alışkanlığımız için bu şekilde kritik adımları belirlemeli ve bu adımları rasyonel bir şekilde atmalıyız.

Tasarruf bilincini ve kültürünü tüketimden hariç düşünmemiz mümkün olamaz. Tüketim kültürü ihtiyacımız olmayan şeyleri satın almamıza sebep olduğu gibi biraz eskiyen, yıpranan eşyalarımızı atıp yerine hemen yenilerini almamızı dayatmayı sürdürmektedir. Oysa hem bütçemiz hem de tasarruf bilincimiz bunun hedeflerimizle uyuşmadığını bize işaret eder. Eskileri dönüştürüp değerlendirmek, kullanmadığımız eşyaları satmak veya ihtiyaç sahiplerine vermek, sıfır almak yerine ikinci ele yönelmek bugün pek çoğumuzun yaptığı şeyler. Özellikle dijitalleşme ile beraber bu yönde işlemler yapabileceğimiz pek çok sanal pazar yerine de ulaşmamız çok kolaylaştı. Evde tasarruf yapmamız, geri dönüşüm kültürünü aşılamamız ve geliştirdiğimiz tasarruf tekniklerini öncelikle ailemizin içerisinde paylaşmamız dönüşümün temelidir. Böylece doğamızı, çevremizi ve bütçemizi toplumun temelinde korumaya başlamış oluruz.

Doğa ve çevre bilinci tasarruf bilincinin de gelişmesinde anahtar role sahiptir. Doğayı tanımak, dünya ekosistemini bilmek, çevreye ve doğaya duyarlı olmak ve israfın ne demek olduğunu kavramak beraberinde tasarrufu getirir. Özellikle su tasarrufu ve çevre bilinci arasında büyük bir paralellik bulunmaktadır. Aile içerisinde ve evde tasarruf tekniklerini geliştirirken dikkat edilmesi gereken şeylerin başında su tasarrufu gelir. Ailede ve evde davranışlarla örnek olmak en etkin ve sürdürülebilir tasarruf tekniklerinden biridir.

Doğal kaynakların verimli kullanılmasında enerji tasarrufu hem bireysel hem de toplumsal olarak üzerinde durmamız gereken bir alandır. Bu konuda sürdürülen çalışmaların ve politikaların en etkin şekilde topluma yansıması için doğru ve yerinde inovasyonların gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Doğal enerji kaynakları bu bağlamda en büyük önemi taşıyan alan olarak karşımıza çıkıyor. Enerji tüketiminin mümkün olduğunca azaltılması ve en ekonomik şekilde gündelik hayatta da uygulanabilmesini sağlamanın önemi her geçen yıl artıyor. Enerji tasarrufu konusunda dünya çapında bir kamuoyu oluşturmak için devletler ve uluslararası kuruluşlar düzenli olarak sempozyumlar ve toplantılar yapıyorlar. Binaların ısı yalıtımından kamu kurumlarında enerji tasarrufu sağlayan ampullerin kullanımına kadar birçok alanda yasalaşan kanunlarla enerji verimliliğine ön ayak olan devletler, bunun gündelik hayata yansımasını artırmak amacıyla kamu reklamları da yayınlıyorlar. Türkiye’de aynı şekilde bu tasarruf önlemlerini yasalaştırarak dünyanın en önemli güncel meselelerinden birine karşı gerekli önlemlerin alınmasını kolaylaştırıyor.

Daha az israf, daha bilinçli tüketim tasarruf bilinci için ilk adımı atmak anlamına geldiği gibi kaynakların doğru kullanımı da daha sürdürülebilir bir dünya için arka plana atılamayacak derecede önemli. Bugünden itibaren bu yolculuğa çıkmaya ne dersiniz? Haydi hep beraber tasarruf bilincimizi geliştirelim!

Bu içerik FODER websitesinde de yayımlanmıştır:

Tasarruf Bilincimizi Hep Beraber Geliştirelim - FODER (fo-der.org)

5 Mayıs 2021 Çarşamba

FO-DER için yazdım: Tasarruf Ederek Dünyaya Nasıl Katkıda Bulunursunuz?

Finansal bilincin artırılması için ekosistemin gelişmesine destek olma hedefiyle gönüllü olarak destek verdiğim Finansal Okuryazarlık ve Erişim Derneği (FODER) için kaleme aldığım “Tasarruf ve Ötesi: Tasarruf Ederek Dünyaya Nasıl Katkıda Bulunursunuz?” konulu içerik FODER websitesinde ve sosyal medya hesaplarında yayımlandı.

Tasarruf ederken dünyaya nasıl katkıda bulunursunuz? İşte bu soruya cevap arayarak sadece kendiniz için değil sürdürülebilir bir dünya için de faydalı bir adım atmış olursunuz. Tasarruf ve sürdürülebilirlik üzerine hazırladığım son içerik:

Tasarruf ve Ötesi – Tasarruf Ederek Dünyaya Nasıl Katkıda Bulunursunuz?

Bütçesini bilen bireyler dönemsel olarak gelirlerini ve giderlerini takip ederler. Bütçe yaparken özellikle gider kalemlerini takip etmek, buradaki kalemleri minimize etmeye çalışmak bireylerin bütçesine pozitif yansır. Gider kalemlerini analiz ederken, harcamalardan hangilerinin elimine edilebileceğine veya azaltılabileceğine kafa yormak gerekir. Bu analizi yaparken sabit ödemelerinizi gözden geçirmek iyi bir başlangıç noktasıdır. Bu noktada faturalarınıza ve kredi kartınıza yansıyan harcamalara bakmanız, eleştirel bir gözle bu kalemlerden hangilerini azaltabileceğinizi değerlendirmeniz sizin finansal açıdan belirli bir refah seviyesine ulaşmanızda önemli bir adımdır.

Azaltabileceğiniz ya da tamamen yok edebileceğiniz harcamaları belirlerken bu harcamanın ne kadar ihtiyaç olduğunu değerlendirmeniz gerekir. Örneğin faydalanmadığınız ya da az faydalandığınız aboneliklerinizi (spor salonu, sabit telefon hattı, kablolu TV, premium müzik ya da video içerik sağlayıcı aboneliği gibi) düşünün ve bunlardan vazgeçebileceklerinizi belirleyin. Aylık olarak tek tek baktığınızda bu giderler küçük gözükebilir ve göz ardı etmenize sebep olabilir ancak bu kalemlerden yapılacak tasarruf her ay düzenli olarak yatırıma yönlendirildiğinde üstüne koyarak yatırımlarınızın getirisini arttırır. Bir de bazı harcamalar vardır ki, bu harcamalardan yaptığınız tasarruflar sadece sizin bütçenize olumlu katkıda bulunmakla kalmaz, dünyamızın geleceği için de fayda sağlar.

Tasarruf ederken dünyaya nasıl katkıda bulunursunuz? İşte bu soruya cevap ararken sadece kendiniz için değil sürdürülebilir bir dünya için de faydalı bir adım atmış olursunuz. Doğal kaynaklara zarar vermeden ve onları bilinçli bir şekilde kullanma konusunda yapacağımız planlamaya genel olarak sürdürülebilir kalkınma diyoruz. Bunu gerçekleştirmenin yolu doğal kaynakları israf etmeden bilinçli şekilde kullanmaktan geçer. Hepimiz haberlerde “Barajlar kritik seviyede”, “Nehirler kurudu”, “Kuraklık çok yakın”, “Bu yaz su kesintileri yaşanacak” gibi haberler duyarız ancak bu haberler pek çoğumuzun davranış ve alışkanlıklarında bir değişime sebep olmaz. Halbuki bu duruma bireysel tercihlerimizle müdahale edip hem dünyamıza hem de bütçemize katkı sağlayabiliriz. Ortaya koyacağımız bireysel tercihlerin katkısını küçümsemeden tükettiklerimizi gözden geçirerek işe başlamalıyız. Dünya Ekonomik Forumu 2019 yılı Küresel Risk Raporu'na göre bir fincan kahve için, tohumun toprağa ekilmesinden önümüze gelmesine kadar toplam 140 litre su harcanıyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün yaptığı çalışmaya göre dünya genelinde var olan suyun yüzde 70'i tarım ve hayvancılık alanında kullanılıyor. Özellikle hayvansal gıdaların üretim aşamasında inanılmaz miktarlarda su harcanır. Veriler bize bir kilo sığır eti için ortalama 15 bin 400 litre su gerektiğini ve bu suyun büyük çoğunluğunun hayvan yemi üretimi için kullanıldığını gösteriyor. Bu gizli su tüketimi sadece gıdada değil, giyim sektöründe de kendini gösteriyor. Basit bir t-shirt için 2 bin 720 litre, bir adet kot pantolonu üretmek içinse yaklaşık 10 bin litre su gerekiyor.

İşte bu noktada hem tasarruf etmemiz hem de dünyamızın sürdürülebilirliğine katkıda bulunmamız bizim tercihlerimizden geçiyor. İşe yediklerimizden başlayacak olursak; hayvansal gıdaları azaltıp sebze ve meyve tercihimizi arttırarak su tasarrufu için aksiyon alabiliriz. Tükettiğimiz hayvansal gıdalarda serbest dolaşım yöntemiyle yetiştirilenleri tercih edebiliriz. Dışarıda içtiğimiz keyfi kahve sayısını azaltırken bütçemize sağladığı katkıyı pek çoğumuz fark etmişizdir. Ancak evde içmekten vazgeçeceğimiz o ikinci fincan kahve ile sadece evdeki kahvenin ömrünü uzatmakla kalmayız, o fincandaki kahve için harcanan yaklaşık 140 litre sudan da tasarruf edilmesine katkı sağlarız. Benzer şekilde hem hızlı hem de lezzetli bulduğumuz o burger menüsü yerine sebze ağırlıklı bir menü tercih ettiğimizde daha hesaplı bir yemek yemekle kalmaz, dünyamız için de iyi bir tercih yapmış oluruz. Tabi meyve ve sebze tüketmeden önce, onları yıkarken harcadığımız suya da dikkat etmeli, mümkünse tasarruflu musluk başlıkları kullanmalı veya öncesinde su doldurduğumuz bir kapta yıkamalıyız. Yemeğimizi yedikten sonra bulaşıkları elde yıkarken litrelerce su harcamak yerine bulaşık makinesi kullanarak sudan tasarruf etmeye devam etmeliyiz. Duş alırken, elimizi yıkarken, dişimizi fırçalarken, tıraş olurken suyun boşa akmasına engel olduğunuzda dünya üzerinde birilerinin daha suya erişmesini sağlamış olduğunuzu hatırlayın, ayrıca bunun giderlerinize ve bütçenize de olumlu katkısının olduğunu aklınızdan çıkarmayın.  

Özetle, bireyler olarak bütçemizi kontrol ve takip etmek, tasarruflarımızı ve yatırımlarımızı artırmak bizim geleceğe umutla bakmamızı sağlar. Ancak bireysel eforların tabana yayılarak toplumsal hale gelmesi ile sürdürülebilir kalkınma sağlayabiliriz. Bu noktada doğal kaynakların tasarruflu bir şekilde kullanılması öncelikli haldedir. Hem bireylerin hem de kurumların su ve enerji tüketimini kontrol altına alan, verimliliklerini artıran ve maliyetlerini düşüren çözümleri tercih etmeleri hem yarınlarımız hem de bizden sonrakiler için yaşanılacak bir dünya demektir. Bugün siz de bir öz değerlendirme yapıp aksiyon almaya var mısınız?


28 Şubat 2013 Perşembe

BES'te Devlet Katkısı Takasbank'ta

Bireysel emeklilik sistemindeki devlet katkısı uygulamasının bizler için ne kadar faydalı olduğunu daha önce burada sizlerle paylaşmıştım. Malum, 01 Ocak 2013 tarihi itibariyle uygulamaya giren Kanun değişikliği ile Devlet, bireysel emeklilik sistemi katılımcılarının yapacakları katkı payı ödemeleri için %25 Devlet Katkısı desteği uygulaması başlatmıştır. Peki bu sözkonusu devlet katkısını nerede ve nasıl göreceğiz diye merak ettiyseniz işte cevabı…


Öncelikle bugün itibariyle BES üyesi olduğum Garanti Emeklilik’te devlet katkısını göremediğim için böyle bir araştırma yaptığımı belirtmeliyim. Eğer siz de benim gibi 2013’ün ilk 2 ayı sonu itibariyle devlet katkısı tutarınızı merak ediyor ama bireysel emeklilik ekstrenizde göremiyorsanız yapmanız gereken bu linkten http://www.takasbank.com.tr/index.aspx e-devlet şifrenizle girmek.

Bireysel emeklilik sistemi katılımcıları, e-Devlet şifrelerini kullanarak web sitesinde bulunan "Bireysel Emeklilik" kısayolundan bağlanıp, isimlerine açılmış hesaplarında mevcut fon değerleri ile birlikte hesaplarına aktarılan Devlet Katkısı tutarlarını da fon adedi ve piyasa değeri cinsinden kontrol edebilmekteler. Ayrıca isteyen katılımcılar "Bireysel Emeklilik" kısayoluna bağlandıktan sonra "Bilgilendirme İşlemleri" bölümünü kullanarak hesaplarında meydana gelen günlük bakiye değişimlerinin SMS ve/veya e-posta ile, aylık bakiye değişimleri ve aylık fon tutar bilgilerinin ise sadece e-posta ile gönderilmesi için talepte bulunabilirler.

Bu sayede siz de devlet katkınızı dilediğiniz aralıklarla takip edebilir, bu katkıların getirisini de yakından izleyebilirsiniz.

Emekliliğe giden yolda hepinize bol kazançlar…

Google adsense

Analytics