5 ay 5 gün… Nasıl başlasam bilemiyorum, ilk defa senden bu kadar süre ayrı kalıcam kanka… Sensiz gececek olan 155 gün…Ama yok ya, sen ayın 1’inden itibaren asker sayılıyorsun, o halde 150’den bile az gün kalıyor sensiz. Bardağın dolu tarafını görmek bu olsa gerek…
Hani Yılmaz Erdoğan’ın bir sözü var ya, aynı öyle bir durumdayım: “Sen gittin ya şimdi her şey sana benzeyecek…” Her anı senle paylaşmaya çok alışmıştım kanka, yarın yola çıkmanla birlikte ilk defa senden 1 ay boyunca haber alamayacağım gerçeği içimi burkuyor şimdiden. Ben Beşiktaş’ın golünden sonra kimi arayıp “Nasıl goldü be!” diycem, işle ilgili canımı sıkan bişi olduğunda kim senin gibi beni bir anda kahkahalara boğacak… Of off…
Neyse biz önümüzdeki maçlara bakalım, sen bi git gel de sağsalim, seninle daha çok şeyler paylaşıcaz dostum, çok hem de çook…
Unutma ki sen ve Serkan bana babamdan yadigarsınız… Biliyorum ki beraber her şeyin üzerinden geliriz. Askerlik mi, aman, bi kaç beden eğitimi hareketi değil mi ki… Halledersin dostum!
Havalar ısınsın da Ankara’ya geleceğim uğruna, bilen bilir, pek az etmem Ankara’yı ama senin için çiğ tavuk bile yerim (iddialı açıklamalar-reklam kokan hareketler).
Ya ne alakaysa şimdi senin bize yemeğe geldiğin akşam kurduğun “bağ ortamı güzel olur” sözün aklıma geldi, umarım askerlikteki ortamda güzel olur ama bilirsin ben kıskanç adamım, oralarda arkadaşlık kur ama başıma yeni dostlar getirme :)
Şaka maka sonunda duygusal bir sonuç paragrafı yazmamak için elimden geleni yaptım. Ee artık finish çizgisini göreyim. Kankacım bir an önce sağ salim gidip gelmen dileğiyle. AEO (Allaha emanet ol – özellikle açıklama getiriyorum çünkü Serkan’ın ilk bu kısaltmayı kullandığı mesajdan sonra uzun bir süre kısaltmayı çözememiş, sonra aramıştım)
Finally, I want to emphasize that I will miss you so much my dear friend…
Best Regards...
PS1: İngilizce yazmam görgüsüzlüğümden değil duygularımı daha rahat ifade etmemdendir.
PS2: Ofiste olduğum için PC'deki en uygun fotoğraf olarak aşağıdaki fotoyu seçtim ;)