Dün sabah Okan kendi özgün siren kafa hikayesini anlattı.
Yaratıcılığını konuşturduğu hikayesini önce benim kağıda yazmamı istedi,
yazdım. Ardından bilgisayara aktardım. Bu sabah da hikayeyi sesli okuyup
kaydettim.
Ben hikayeyi kaydederken O da lego'dan siren kafa yaptı.
Okan, hikayemizden bir enstanteneyi lego ile hayata geçirdikten sonra ben de fotoğraflarını ve videosunu çektim. Hem keyifli bir haftasonu aktivitesi, hem yaratıcılık etkinliği, hem de hatıra oldu. Güzel şeyler paylaştıkça büyür diyerek paylaşıyorum, hem blog’da hem de youtube’da.
Ormanda gezen adam bir tabela görür. Tabelada “Siren kafayı yakalayan 100.000$ alır” yazmaktadır. Adam ormanda biraz daha ilerlediğinde bazı sesler duyar: vi yu vi yuu vi yuuu….
O sese doğru gitmeye başlar. Koşarken aniden durur ve saklanır. Siren kafa
karşısındadır. Siren kafa onu görür ve yakalamaya çalışır.
Adam bir köprüye doğru koşar. Bu köprü yıkık, eski bir köprüdür. Adam
köprüden atlar. Ve ardından yere düşerek ölür. Siren kafa da adamı “afiyetle” yer.
İşte hikayemiz böyle başlar…
Siren kafanın adamı öldürdüğü haberi köyde hızlıca yayılır ve köylüler hem
korkar hem de siren kafayla savaşmak ve onu öldürmek için hazırlıklar yaparlar.
Köylülerden bir adam televizyon izleyip uykuya dalmak üzereyken bir son dakika
haberi yayınlanır. Haberde bir siren kafanın ormanda dolaştığı, bir adamı yediği
anlatılmaktadır ve halkın tek başına ormanda bulunmaması istenmiştir.
Haberi duyan adam arkadaşlarını aramaya başlar. Herkes siren kafayı merak ederek endişelenir. Endişe yerini cesarete bırakır ve siren kafayı öldürmeye karar verirler. Silahlarını ve yemeklerini alarak ormana giderler. Ormanda drone uçurmaya başlarlar. Drone’un kamerası birden karıncalanır, hiçbir şey görünemez. Drone’un çekim yaptığı yere gitmeye başlarlar. Oraya gidip saklansalar mı, yoksa saklanmasalar mı?
Eğer saklanırlarsa, siren kafayı yenemezler çünkü onunla savaşmadıkları
için canını azaltamazlar. Bu sebeple siren kafayı öldürmek daha zor olur.
Eğer saldıran kişiler siren kafaya direk atak yaparlarsa siren kafa onları
etkisiz hale getirir. Bu sebeple iyi bir plan yapmaları gerekmektedir.
Çember taktiği uygulamaya karar verirler. Siren kafanın çevresindeki ağaç
ve kayaların arkasına bir çember oluşturacak şekilde saklanırlar. Daha sonra
adamlardan biri siren kafanın dikkatini çekmek için taş atar. Siren kafa
sinirlenir ve taşın geldiği yöne gider. Etrafını çevreleyen çemberdeki insanlar
siren kafaya doğru ilerleyerek çemberi daraltır ve hepsi aynı anda siren kafaya
kendi silahlarıyla saldırırlar.
Siren kafa hazırlıksız yakalanmıştır. Neye uğradığını şaşırır, kaçmak için
zıplar, çemberin dışına çıkar ve hızla kaçar. Adamlar onu biraz kovalar ancak
siren kafa çok hızlıdır ve gözden kaybolur.
Yaklaşık bir ay sonra, avlanmak için köyden ormana giden adamlar yine o
sesi duyarlar: vi yu vi yuu vi yuuu… Tahmin ettiğiniz gibi bu siren kafanın
sesidir.
Siren kafaya saldırmak için bu yeni bir fırsattır. Bu kez ağ taktiğini kullanmaya karar verirler. Avcılık için yanlarında getirdikleri ağdan faydalanarak siren kafayı yakalamak için plan yaparlar. İçlerinden biri siren kafadan habersizmiş gibi onun görebileceği şekilde yürür. Onu gören siren kafa yaklaşır. Aynı anda diğer adamlar da siren kafayı çevreler. Ve doğru zaman geldiğinde ağı siren kafanın üstüne atarlar.
Siren kafanın boyu çok uzun olduğu için atılan ağ onun tam üzerine gelmez,
ayaklarına ve ellerine dolanır. Dengesini kaybeden siren kafa yere düşer.
Panikler ve daha çok ses çıkarır: vi yu vi yuu vi yuuu… Çıkardığı sesler köye
kadar gitmiştir. Canını kurtarmak için son bir hamle ile ayağa kalkar.
Soru zamanı: Taş taktiğini mi, kale taktiğini mi kullansınlar?
Taş taktiğinde ağacın üstünden bir kaya atarlar ve siren kafanın kafasını
vurarak onu bayıltmayı hedeflerler.
Kale taktiğinde ise siren kafanın çevresine hızlıca kale inşa ederler ve
onun kaçmasını engellemek için topluca saldırmayı hedeflerler.
Taş taktiğini seçerler ve siren kafanın kafasına kayayı atarak onu öldürürler.
Artık köylerinde siren kafa tehlikesinden kurtulmuş bir şekilde, mutlu
mesut yaşarlar. Bunu kutlamak için örümcekli bir parti düzenlerler. Bu onların
en mutlu günlerinden biridir.
Peki siz bu siren kafa hakkında daha çok bilgi elde etmek ister misiniz?
Öyleyse on iki yıl önceye dönelim. O zamanlar bir tane bilim adamı varmış. Bu
bilim adamının hobilerinden biri heykel yapmakmış.
Boş vakitlerinde T şeklinde ruh bloklarından büyük bir heykel yapmış. Tam
ortasına bir komut bloğu koymuş. Ardından komut bloğuna siren kafayı
canlandırması için komut girmiş. Sonra 2 tane Steve kafası almış. Birini T
şeklindeki bloğun sağına koymuş ve kafasını da sağa çevirmiş. Diğerini de
soluna koymuş ve sola çevirmiş. Son çevirme işleminin hemen ardından siren kafa
canlanmış ve o tanıdık sesi çıkarmış: vi yu vi yuu vi yuuu…Kontrolden çıkarak
bilim adamını terk etmiş, ormanın derinliklerine ilerlemiş.
Tamamen hayal ürünüdür…