Geçtiğimiz Pazartesi günü
(15 Mart 2021) Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan aşağıdaki SMS’i aldım.
Gelir Vergisi Kanunu’nda
belirtilen gelir unsurlarından gelir elde edenler ile belirlenmiş tutarların
aşılması durumunda beyanname verilmesi gereken gelir unsurları elde edenlerin her
yıl Mart ayı sonuna kadar gelir vergisi beyannamesini düzenlemesi gerekiyor.
Sizi kanun maddeleri ile sıkmak istemem ama dileyenler aşağıdan hangi
gelirlerin kapsam dahilinde olduğuna ulaşabilir. Ben bu içerikte vergisel sorumluluklarımızdan
ziyade İdare’nin proaktif yaklaşımına dikkat çekmek istiyorum.
Dijitalleşen dünya ile
birlikte vergisel işlemlerde uzaktan denetim ve risk bazlı incelemelerin
yaygınlaştırılması için farklı veri kaynaklarından edinilen bilgiler
toplanarak, bu bilgilerden hareketle vergi incelemeleri yapılacağı ve hatta
yapıldığı son yıllarda konuşuluyordu ve görülüyordu. Bu sayede yıl içerisinde
iş değiştiren ve gelir vergisi beyannamesi ile bunu beyan etmeyen ücretlilere takipte
bulunulması özellikle çok ses getiren bir uygulama olmuştu. Bu son tecrübe
ettiğim durumda ise, İdare’nin yaklaşımını bir adım daha öteye taşıdığını ve
mükellefler beyanname vermeden beyan etmesi gereken gelir(ler)i söz konusu olduğunu
belirleyerek mükellefi peşin peşin uyardığını gördüm. Mükellefe gönderilen kısa
mesaj ile farklı kaynaklardan mükellefin gelir kaynakları hakkında veriye
erişildiği ve elden edilen gelirin vergiye tabi olduğu, beyanname dönemi içerisinde
önerilen kanaldan (hazır beyan sistemi) beyanda bulunması gerektiği ve ihtiyaç
duyması halinde sunulan rehberden destek alabileceği belirtiliyor.
Bir mükellef olarak, sorumlu
vergicilik bakış açısıyla düşünüldüğünde bu uygulama bireylerin vergisel
ödevlerini yerine zamanında ve eksiksiz getirmesi için güzel bir uygulama. Öte
yandan, mükelleflere gönderilen bu kısa mesajlar aynı zamanda Hazine’nin toplayacağı
vergi gelirlerine ne kadar bağımlı olduğunu göstermesi ve bunu sıkı takip
etmesi açısından önem arz ediyor.
Peki gelir vergisi
ülkemiz için nasıl bir büyüklüğe sahip? 2020 yılında tahsil edilen 158 milyar
814 milyon TL'lik Gelir Vergisi'nin, sadece 8 milyar 248 milyon TL'lik kısmı
beyanname yoluyla tahsil edilmiş. 2021 yılı bütçesinde Gelir Vergisi hedefi ise
195 milyar 288 milyon TL olarak belirlenmiş olup, bu hedefin 8 milyar 798
milyon TL'si 4.5 milyonu aşan Gelir Vergisi mükellefinden tahsil edilecek. Ülkemizde
toplanan Gelir Vergisi'nin çok büyük bir bölümü, kaynakta kesinti yoluyla
toplanmaktadır. Geçen yıl kaynakta kesinti yoluyla 147 Milyar 227 Milyon TL'lik
tahsilat yapılmış. 2021 yılı hedefi ise 182 milyar 694 milyon olarak
belirlenmiştir.
Yeri gelmişken
söyleyeyim, bana SMS gelmeden önce beyannamemi düzenleyip mesajda belirtilen
geliri beyannameme dahil etmiştim. Ay sonuna kadar da tahakkuku alıp, iki eşit
taksitte (Mart ve Temmuz) vergimi ödeyeceğim. Umarım ödediğimiz bu vergiler
ülkemize katma değerli şekilde geri döner.
Aşağıda Nedim Türkmen’in kaleminden hangi gelir
unsurlarının gelir vergisine tabi olduğunu ve hangi durumlarda gayrimenkul
satışlarının değer artış kazancı olarak dikkate alınması gerektiği konusundaki
makalelerinin ilgili bölümlerini bulabilirsiniz.
GELİR VERGİSİ'NDE GELİR UNSURLARI NELERDİR?
Gelir, Gelir
Vergisi Kanunu'nun 1. maddesinde “Bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde
elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır” şeklinde tanımlanmıştır.
Gelir Vergisi
Kanunu çerçevesinde vergilendirilen gelir aşağıdaki gelir unsurlarından
oluşmaktadır.
1) Ticari
kazançlar,
2) Zirai
kazançlar,
3) Ücretler,
4) Serbest
meslek kazançları,
5) Gayrimenkul
sermaye iratları,
6) Menkul
sermaye iratları,
7) Diğer kazanç
ve iratlar.
BELİRLENMİŞ TUTARLARIN AŞILMASI DURUMUNDA BEYANNAME
VERİLMESİ GEREKEN GELİR UNSURLARI
■ 2020 yılı
içerisinde tahsil etmiş olduğu toplam mesken kira geliri 6.600 TL üzeri
olanlar, beyanname vermek zorundadırlar.
■ 2020
yılı içerisinde tahsil etmiş olduğu toplam işyeri kira geliri 49.000 TL üzeri
olanlar, beyanname vermek zorundadırlar.
■ Mesken
kira gelirinin 6.600 TL istisna düşüldükten sonraki kalan tutar ile işyeri kira
gelirlerinin toplamı 2020 yılı için 49.000 TL'yi aşması halinde, mesken ve
işyeri için beyanname verilmesi gerekmektedir.
■ Ücretlilerin
vergilendirilmesine ilişkin olarak 7194 Sayılı Kanun ile yapılan yeni
düzenlemeden önce tek işverenden elde edilen ücretlerin tutarı ne olursa olsun
beyan dışı bırakılmış iken, yeni düzenleme ile tarifenin dördüncü gelir
diliminde yer alan tutarın (2020 yılı İçin 600.000 TL) aşılması halinde
beyanname verilecektir.
Ayrıca, tüm
işverenlerden elde edilen ücret gelirlerinin toplamı tarifenin dördüncü gelir
diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 600.000 TL) aşmasa dahi, hizmet
erbabının birinci işveren hariç sonraki işverenden aldıkları ücretlerinin
toplamının, 103'üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan
tutarı (2020 yılı için 49.000 TL) aşması halinde de tüm işverenlerden elde
edilen ücret gelirleri için de beyanname verilecektir.
■ Elde
ettikleri ücret gelirlerinden Gelir Vergisi tevkifatı yapılmayanlar, tutarı ne
olursa olsun bu ücret gelirleri için beyanname vermek zorundadırlar.
■ 2.600
TL'lik tutarı aşması halinde, beyan edilecek menkul sermaye iratları;
1) Kıyı
bankacılığından (off-shore bankacılık) elde edilen faiz gelirleri,
2) Hisse
senetleri ve tahvillerin vadesi gelmemiş kuponlarının satışından elde edilen
bedeller (01.01.2006 tarihinden önce ihraç/iktisap edilenler),
3) İştirak
hisselerinin sahibi adına henüz tahakkuk etmemiş kâr paylarının devir ve
temliki karşılığında alınan para ve ayınlar,
4) Her çeşit
senetlerin iskonto edilmesi karşılığında alınan iskonto bedelleri,
5) Yurtdışından
elde edilen diğer menkul sermaye iratları (faiz, repo, kâr payı vb.),
6) Her çeşit
alacak faizleri.
■ 49.000
TL'lik tutarı aşması halinde, beyan edilecek menkul sermaye iratları;
1) 01.01.2006
tarihinden önce ihraç edilmiş olan her çeşit tahvil ve Hazine bonosu faizleri
ile Toplu Konut İdaresi, Kamu Ortaklığı İdaresi ve Özelleştirme İdaresi'nce
çıkarılan menkul kıymetlerden elde edilen gelirler,
2) Tam mükellef
kurumlar tarafından yurtdışında ihraç edilen tahviller ile tam mükellef varlık
kiralama şirketleri tarafından yurtdışında ihraç edilen kira sertifikalarından
sağlanan gelirler,
3) Tam mükellef
kurumlardan elde edilen kâr payları.
■ 2020
yılı değer artış kazancı 18.000 TL'yi aşanlar, beyanname vermek zorundadırlar.
■ 2020
yılı arızi kazançları 40.000 TL'yi aşanlar, beyanname vermek zorundadırlar.
Değer Artış Kazancı
Gayrimenkul alım satım
işlemi “ticari kazanç”
hükümleri kapsamında değil ise elde edilen kazanç “değer artış kazancı” hükümlerine
göre tespit edilir. Buna göre, Gelir Vergisi Kanunu'nun 80/6'ncı maddesi
uyarınca; ivazsız olarak iktisap edilenler hariç, iktisap şekli ne olursa olsun
Gelir Vergisi Kanunu'nun 70'inci maddesinin birinci fıkrasının 1, 2, 4 ve 7
numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tabi çiftçilerin zirai
üretimde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap (edinim)
tarihinden başlayarak 5 yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer
artışı kazancı olarak dikkate alınacaktır.
Söz konusu mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan
kazançlar, iktisap tarihinden başlayarak 5 tam yıl içinde elden çıkarıldıkları
takdirde, değer artışı kazancı olarak vergilendirilecektir. Eğer elden çıkarma
iktisap tarihinden başlayarak 5 yıldan daha fazla bir sürede gerçekleşmişse,
elde edilen kazanç değer artışı kazancı olarak vergilendirilmeyecektir. Kooperatiflerin
ortaklarına bu sıfatları dolayısıyla tahsis ettikleri gayrimenkuller tahsis
tarihinde ortak tarafından satın alınmış sayılır. Dolayısıyla elden çıkarmadan
doğan kazancın vergilendirme sınırını çizen 5 yıllık süre tahsis tarihinden
itibaren başlayacaktır.
Burada dikkat edilmesi gereken husus, yukarıda yazılı mal
ve hakların ivazsız olarak iktisap edilmesi durumunda, bu mal ve hakların elden
çıkarılmasından sağlanan kazancın değer artış kazancı olarak
vergilendirilmeyeceğidir. Örneğin, miras yoluyla kendisine yukarıdaki mal veya
haklardan biri/birkaçı kalan kimsenin bu mal ve hakların elden çıkarılması
nedeniyle elde edeceği kazanç, ivazsız bir iktisap olduğu için değer artış
kazancı olarak değerlendirilmeyecektir. İvazsız iktisaplar dışında, iktisabın
ne şekilde edildiği önemli değildir.
BELEDİYENİN TARİHİ ESAS ALINIR
Uygulamada sıklıkla karşılaşılan diğer önemli bir husus
ise cins tashihi yapılan gayrimenkuller ile kat karşılığı olarak müteahhit
yahut konut yapı kooperatiflerinden alınan gayrimenkullerinde satılması
durumunda iktisap tarihinin hangi tarih olacağıdır. Arazi vasfında iktisap
edilen bir gayrimenkulün belediyelerce ifraz ve taksim işlemine tabi tutularak
satılması durumunda, iktisap tarihi olarak arazinin iktisap edildiği tarih
değil belediyenin ifraz işlemi sonucu arsa vasfını kazanarak cins tashihi
yapıldığı tarihin esas alınması gerekmektedir. Buna ilave olarak, arsa sahibinin,
arsa teslimi karşılığında almış olduğu kıymetlerin iktisap tarihi olarak tapuya
tescil tarihinin (inşaatın bitmesi şartıyla) esas alınması gerekmektedir. Ancak
fiili teslim tarihinin tescil tarihinden daha önceki bir tarih olduğunun
tespiti halinde, fiili teslim tarihi esas alınacaktır. Öte yandan, ivazsız
olarak iktisap edilen gayrimenkulün üzerine, sahibi tarafından inşa edilen veya
kat karşılığı olarak alınan gayrimenkullerin, daha sonra elden çıkarılması
halinde elde edilen gelir, değer artışı kazancı kapsamında
değerlendirilecektir.
Gelir Vergisi
Kanunu'nun mükerrer 81. maddesinin son fıkrasına göre; malların ve hakların
elden çıkarılmasında, iktisap bedeli; elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere,
Devlet İstatistik Enstitüsü'nce (5429 sayılı Kanun ile Türkiye İstatistik
Enstitüsü-TÜİK) belirlenen toptan eşya fiyat endeksindeki artış oranında
artırılarak tespit edilecektir.
Uygulama örneği: Vatandaş Mustafa Gül, 01.05.2016
tarihinde 800.000
TL
ödeyerek satın aldığı bir konutu 01.03.2020
tarihinde 1.600.000 TL'ye
satmıştır.
Mustafa Gül tarafından değer artış kazancı olarak beyan
edilecek matrah tutarı ile ödenecek vergi tutarı aşağıdaki şekilde
hesaplanacaktır:
Alış ve satış işlemlerinin yapıldığı vergilendirme
dönemlerinin bir önceki ayına ait Yİ-ÜFE oranları birbirine bölünecek ve endeks
artış oranı tespit edilecek. Söz konusu endeks artış oranı alış fiyatı ile
çarpılacak, bu sayede; alış fiyatının endekslenmiş değeri bulunacaktır. 01.01.2006 tarihinden
itibaren; endeksleme yapılabilmesi için, endeksteki artış oranının en az %10 olması
gerekmektedir.
Nisan 2016 dönemi Yİ-ÜFE oranı: 252.47
Şubat 2020 dönemi Yİ-ÜFE oranı: 464.64
Endeks artış oranı: %84.04
Değerlenmiş alış bedeli: 800.000×1,8404=1.472.301,66 TL.
Daha sonra satış fiyatından alış fiyatının endekslenmiş
değeri çıkarılarak, gayri safi hasılat yani reel kâr hesaplanacaktır. Söz
konusu tutarın vergi uygulamasındaki ismi istisna öncesi değer artış
kazancıdır.
Değer artış kazancı: 1.600.000,00-1.472.301,66=127.698,34 TL.
Değer artış kazancı tutarından düşülebilecek giderler ve
istisnalar mevcuttur.
Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 81. maddesinin ilk
fıkrasında yer alan “Değer artışında safi kazanç, elden çıkarma karşılığında
alınan para ve ayınlarla sağlanan ve para ile temsil edilebilen her türlü
menfaatlerin tutarından; elden çıkarılan mal ve hakların maliyet bedelleri ile
elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve satıcının uhdesinde kalan giderlerin ve
ödenen vergi ve harçların indirilmesi suretiyle bulunur. Hasılatın ayın ve
menfaat olarak sağlanan kısmının tutarı; Vergi Usul Kanunu'nun değerleme ile
ilgili hükümlerine göre tayin ve tespit olunur” şeklindeki açıklamalara
istinaden; tapuda satıcının ödediği masraf vb. giderler (%2 oranındaki tapu
harcı) değer artış kazancı tutarından indirilebilir.
127.698,34 – 32.000,00 = 95.698,34 TL.
Ayrıca; 2020 yılında yapılan satış ile ilgili 18.000,00 TL'lik
istisna tutarı da; değer artış kazancından indirilebilir.
Bunun sonucunda; 95.698,34-18.000,00=77.698,34 TL vergiye
tabi matrah olarak ortaya çıkar.
77.698,34 TL. tutarındaki vergi matrahı için 2020 yılı
Gelir Vergisi tarifesine göre ödenecek vergi tutarı; 16.448,55 TL olarak
hesaplanacaktır.
Vatandaş Mustafa Gül, 2021 Mart ayının başından son günü
akşamına kadar beyanname vermeli, mart ayı ile temmuz ayının sonuna kadar olmak
üzere 2 eşit taksitte hesaplanan vergi tutarını ödemelidir.