2 Eylül 2014 Salı

Genç ve Zengin Emekli Ol!

Bir süredir Robert Kiyosaki’nin kitaplarına sarmış durumdayım. Kitaplarında vermiş olduğu mesajı hayatıma adapte etmem hemen gerçekleşebilecek bir şey olmadığı için yoğun dozda bu felsefeyi almam lazım, o sebeple ardı ardına kitaplarını bitiriyorum. Kitaplarının Türkçe’ye çevirisi yapıldı mı diye araştırmadım ancak temel olarak Robert’ın vermeye çalıştığı mesajları yazarak paylaşmak istiyorum.

Robert zengin olmaya giden yolda beynimizin önemini işaret ediyor ve beynin kişi için en büyük varlığı ya da yükümlülüğü olabileceğini söylüyor. Beyni lehinize kullanarak zengin olmaya öncelikle onu inandırmanız gerektiğini belirtiyor. Pek çok yerde birbirinden farklı konular için okuduğumuz gibi, olay aslında kafada bitiyor.

“Your brain can be your most powerful asset or it can be your most powerful liability.  If you want to retire young and retire rich, you will need to use your brain in your favor, not against you.”

Genel olarak insanların kafasının nasıl çalıştığını da çok tanıdık bir şekilde özetliyor. Pek çok insanın emekli olduğunda gelirinin düşeceğini söylemesinin bir başka ifadeyle tüm hayatı boyunca sıkı bir şekilde çalışıp emekli olunca da zorlu şartlarla yaşamaya devam edeceğine kendini inandırdığını ifade ediyor.

That is why so many people say, “When I retire, my income will go down.” In other words, they are saying, “I plan of working hard all my life and then I will become poorer after I retire.”

Peki dünyadaki insanların %95’inin bu şekilde düşündüğü belirten Kiyosaki ne öneriyor? İnsanları zengin edecek üç çeşit varlık olduğunu ve bunlara yatırım yaparak kendisinin genç yaşta ve zengin bir şekilde emekli olduğunu söylüyor. Bunlar:

Gayrimenkul

Hisse senedi

İşletmeler


Zengin olmak isteyen birinin başkalarının parasını kullanmayı bilmesi gerektiğinin de altını çiziyor Robert Kiyosaki kitaplarında…

“The poor and middle class have a hard time getting rich because they try to use their own money to get rich. If you want to get rich, you need to know how to use other people’s money to get rich…not your own.”

Robert, parayı kullanmayı bilmenin de iyi bir finans eğitimi ile olacağını, bu temeli oluşturacak eğitimin mutlaka alınması gerektiğini belirtiyor.

Peki kullanılacak bu para nerden gelecek diye sorarsanız, cevap yine kitaplarında mevcut. Parayı akıllıca borçlanarak bulmanız gerektiğini söylüyor Robert. Zenginlerle fakirleri birbirinden ayıranın da borçlanma şekilleri olduğunu belirtiyor.

“The rich use debt to win financially and the poor and middle class use debt to lose financially.”

Zenginlerin fakirlerin parasını ve zamanını kullanarak erken yaşta daha da zengin olduğunu belirten Robert Kiyosaki için çok acımasız olduğunu düşünmenizi istemem çünkü her kitabında insanlara hizmet ve yardım etmek gerektiğinin de altını çiziyor ve verdikçe daha çok geleceğini söylüyor.

“The easiest way to become rich is by being generous. Anytime I want to earn more money, all I have to do is ask myself how I can serve more people.”

Robert üç çeşit varlıktan bahsettiği gibi üç çeşit gelirden de bahsediyor:


Kazanılan gelir – maaş, bonus, emeklilik ikramiyesi gibi

Portföy geliri – hisse, tahvil, bono gibi yatırımlardan elde edilen gelir

Pasif gelir -  Emlak veya işletmeden elde edilen gelir, patent, telif hakkı veya royalti geliri
 

Robert bu gelir kalemlerinden ilkini sevmiyor. İnsanlara maaşlı çalışmaları gerektiğinin iyi bir şeymiş gibi öğretildiğini ve bunun onları köle yaptığını iddia ediyor.

“Teaching people to spend their lives working for earned income is like teaching someone to be a high-paid slave for life.”
Robert’ın en sevdiği gelir kalemi ise tahmin edeceğiniz üzere pasif gelir, yorulmadan para kazanmayı kim istemez ki…

“Why? Because it was the income he had to work the least for, it is often the least taxed, him some of the highest returns consistently over a long period of time. In other words, he worked hard for passive income because, in the long run, he worked less and less, served more and more people, and earned more and more the older he got.”

Robert finansal bilginin önemini ifade ediyor ve buna yatırım yapın diyor demişken çalışan ile işveren olmanın vergisel farkını da okuyucularına oldukça güzel ifade ediyor. Çalışan kişi brüt gelirini elde ediyor, bu kaynağında kesiliyor ve geriye kalanı harcayabiliyor. İşveren ise geliri elde ediyor, harcıyor ve kalan üzerinden vergisini ödüyor. Bu da işletme sahibine ciddi bir vergi avantajı sağlıyor.

Employee                                          Business owner

Earns                                                   Earns

Taxed                                                  Spends

Spends what is left                     Pays taxes on what is left

 
A business owner can pay for those things with before-tax dollars while an employee pays for them with after-tax dollars.

Özetle risk almadan, girişimci olmadan zengin olmak mümkün değil. Bir yerlerden başlayıp mantıklı borçlarla kaynak yaratıp, yeni kaynaklar yaratacak yatırımlar yaparak gelir kalemlerini çeşitlendirip gelir tutarını arttırmak lazım. Güvenli yatırım olarak gözüken faiz yatırımının aslında zenginlere bizim gibilerin parasını ucuza kullandırmak olduğunu, emeklilik sistemine yapılan yatırımların borsanın aşağı yönlü hareketleriyle tüm birikimi bir anda aşağıya çekebileceğini, yatırım firmalarına paranızı teslim edip fona yönlendirmenizin cebinizdeki parayı hiç tanımadığınız birine yatırım yapması için vermekle aynı olduğunu söylüyor. Bu sebeple bilgi birikimini arttırarak kendimizin yatırımlarımızı yaparak bize çalışmadan gelir elde edecek kalemler yaratmamız gerektiğini öğütlüyor. Adam mantalite olarak haklı, uygulama için de top bizde…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Google adsense

Analytics