19 Ekim 2024 Cumartesi

Başka Bir Dünya Mümkün

Geçtiğimiz Perşembe sabahından beri kendime bunu tekrar edip duruyorum: Başka Bir Dünya Mümkün... 

14-17 Ekim tarihleri arasında konferans için Antalya’daydım. Öyle yoğun geçen günlerin ve gecelerin ardından hem bir ortam değişikliği hem de temponun yavaşlaması bana iyi geldi. Hele bir de 16 Ekim öğleden sonrasında sunumum güzel geçince iyice bir rahatladım. Ama yine de öyle aman aman rahatlayamamış olmalıyım ki, son akşam plajdaki karaoke partisinde sahneye çıkmaya cesaret edemedim.

Her neyse, sorunsuz geçen bir etkinliğin son bölümünde bavulumu toparlayıp check-out yaptıktan sonra havuz başına inip bir kahve keyfi yaptım. Yazdan kalma güneşli Antalya havası ile bildirimleri kapatılmış Outlook’un verdiği rahatlık birleşince şöyle çevremi bir gözlemledim. En sevdiğim tatil aktivitesi olan güneşin altında öylece yatan Rus turistleri Ekim ortasında görünce kendime günün gerçeğini hatırlattım: “başka bir dünya mümkün”.

Havuz başındaki kahve keyfi öncesi Insta'ya atılan son hikaye
Otelden ayrılırken, uçakta ve havaalanından eve dönerken de bir kaç kez kendime bu telkinde bulunurken buldum kendimi. Hatta belki başarılı da olmuş olabilirim ki Perşembe gecesi bilgisayarı açmadan erken yattım. Ancak Cuma günü sabahtan bir başka gerçek ile uyandım: yeni pozisyonumda benden bir çok beklenti vardı. Gelen mailler sorular ve istekler içeriyordu ve topladığım enerjiyi adeta emiyordu. Altı gibi yürüyüşe çıkıp rahatlamayı planlasam da o sıralarda gelen bir başka maille yine keyfim kaçtı ve molayı ancak akşam yemeği ile verebildim. Gece bilgisayarı zorunlu bir sistem güncellemesi sebebiyle kapattığımda saat 1’di, yani yeni güne girmiştik.

Bugün biraz kendimle başbaşa kalıp neden bu kadar yoğun ve ne beni bu kadar yoruyor diye kendime sordum. Adeta biraz kendimi tanımaya, kendimle mülakat yapmaya adadığım o anlarda bulduğum cevap şu oldu: özellikle pandemi döneminde kariyerimin en zevk aldığım sorumluluklarına adamışken kendimi hep yalnız ve dedike çalışmıştım. Ancak bugünlerde çok fazla kişiyle yollarım kesişiyor, başka paydaşlarla mutabakata varmak, fikir alışverişinde bulunmak, bilgi alıp, karar vermek gerekiyordu ve bu da klasik Volkan’ın çalışma tarzından farklıydı. Buna alışmak, bu dönüşümü yönetmek beni yoruyordu. Durumun değerlendirmesini yapmak bana iyi geldi, en azından haftasonu bu satırları yazarken iyiyim. Pazartesi sabahı yine bana yüklenen, benden bir şeyler talep eden o mailleri alıp kendi yapılacaklar listemdekilere vakit ayıramadıkça stres yaşayacak olsam da bazı şeyler artık benim için daha net. Bu günlerden de hayırlısıyla geçip güçlenerek çıkacağımı düşündüğümde çok daha iyi hissediyorum. O halde bir kez daha tekrarlayayım: başka bir dünya mümkün

Rutinlerimi seviyorum ama bir kaç günlüğüne rutinlerimin dışına çıkmayı da seviyorum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Google adsense

Analytics