Havaların
soğumasıyla birlikte film izleme isteğinizde yükselen bir trend varsa eğer
sizlere büyük keyif alarak izlediğim bir film önerisinde bulunacağım: “We’re
the Millers” . Ülkemizde “Bu Nasıl Aile?” diye gösterime girdi.
Film komedi
türünde, gerçekten saçmalamadan güldüren, konuların güzel bir örgü ile
işlendiği, 1 saat 40 dakika ile ideal süreye sahip bir Amerikan filmi.
Özellikle birbirinden uç noktadaki karakterleri ve farklı olayları akıllıca
bağlamasıyla akıcı bir seyir zevki sunan eğlenceli bir film.
İzlemenizi
tavsiye ederim. Şimdiden iyi seyirler...
Filmi izleyen
arkadaşlar aşağıdan devam edebilirler...
We’re the Millers
/ Bu Nasıl Aile , önce uyuşturucu
satıcısı David Burke’ün yalnız hayatına dalış yapmamızla başlıyor. İşini tıkır tıkır kurmuş
olan David, yıllar sonra karşılaştığı okul arkadaşının kurduğu sıcak yuvanın
çok dışındadır, yani hayatta tek başınadır ama yalnızlık konusunda tek başına
değil... Film elbette bir yalnızlar ordusu kurmuyor ama hayatın dışına itilmiş,
en azından kendisini öyle sanan ve ifade eden dört kişiyi zorunlu olarak
biraraya getirmenin formülünü yaratıyor. Başını belaya sokma ustası David
elindeki parayı ve uyuşturucuları kaptırınca büyük satıcı Brad’e borçlanır.
Meksika sınırından kaçak yollarla yüklüce miktarda uyuşturucu getirebilirse
durum hallolacaktır.
Filmin hikayesini
anlatmaya, "Bu sorunu göze batmadan, bir karavanla tatile çıkmış aile modu
yaratarak aşmayı deneyen David’in başına gelmeyen kalmaz" şeklinde bir
cümleyle sürdürmek en doğrusu sanırım.
Striptiz dansçısı
Rose, kimseyle cinsel ilişki deneyimi olmayan bakir Kenny, ailesini terk ederek
sokaklarda yaşamaya çalışan kaçak Casey ve bizim David bir karavanın içinde
‘çakma’ bir aile oluşturur ve Meksika yollarına düşerler. Çakma aile modelini
en son Demi Moore’lu The Joneses / Örnek Aile filminde izlemiştik yanılmıyorsam,
oradaki toplama aile modeli fazlaca ciddi ve kuralcıydı tabii!
Burada ise
kurallar yok, komedi var. Komedisini az da olsa cinsellik üzerinde kuran
filmlerden bu, o yüzden bel altı muhabbetler fazlaca dönüyor! Hatta bazı yerlerde
kaba komedi kıvamına yükseliyor!
Ayrı telden çalan
dört kişinin birbirine alışma süreçleri, uyuşturucu yüklü koca bir karavanla
yapılan absürd yolculuk hali ve bu aileye eklemlenen yan karakterlerle bir hayli
güldürmeye çalışan filmin eksiği, bir türlü istediği gerilimi yaratamamak!
Aslında uyuşturucunun yanlış ellere geçmesi ve Meksika’dan belalı bir grubun
peşine düşmeleri filmin pek umrunda olmuyor, o daha çok ‘çakma’ ailemize,
yamadığı diğer aileyle maceralar yaşatma derdinde! Yanlış anlaşılmalar, durum
komiklikleri ve cinselliğin küçük dozlarla araya sızdırıldığı filmde uyuşturucu
muhabbeti sadece dekor olarak kalıyor. Hatta, dikkatli bir biçimde kısa
tutuluyor, bir nefes çekildiğini bile görmüyoruz yani!
Sadece "ot
bebek" bölümü gayet iyiydi! Nasıl sonuçlanacak diye beklerken bir hayli
radikal bir kararla ot bebekten kurtulundu...
Filmde olay
örgüsü bir türlü sonuca ulaşmıyor, tam bitiyor dediğimiz yerden olmadı baştan
şeklinde bir daha başlıyor. Bu da filmde belli bir sarkma yaratıyor ama çok da
değil, sadece konu istenilen noktaya gelene kadar bayağı badireler atlatılıyor.
Sonuçta Bu Nasıl Aile yollarda geçirdikleri zorlu ve bir yandan da keyifli
yolculukta birbirlerini tanımaya çalışan dört insanın öyküsü diyebiliriz. Aile
kurumuna önem verdiğini söylese de ‘toplama’ bir aile yaratarak kan bağı denen
şeyin üstünü çiziyor ve Hollywood kalıplarında aileye sıkı sıkı sarılan
filmlerden ayrılıyor en azından. Haftanın komedi filmi olarak belli bir ilgi
gösterilebilir, hatta striptiz salınımları ve yıllara meydan okuyan vücuduyla
Jennifer Aniston bile ilgi çekici olabilir!