13 Nisan 2017 Perşembe

Shell'de Dizel Araca Benzin Koydular

Geçtiğimiz günlerde Shell benzin istasyonunda dizel aracıma benzin koydular. Benim başıma gelen bu talihsiz olay, pek tabii ki başkalarının da başına gelebilir diye konuyu gün be gün gelişmeleriyle kaleme aldım. Bakın neler yaşadım…
 
12 Mart 2017
12 Mart 2017 saat 12:05'te (öğlen) İzmir Eşrefpaşa Shell benzin istasyonundan aracım için yakıt satın aldım. İstasyondan çıkıp Selway Alışveriş Merkezi'ne gittim. Aracımı burada tekrar çalıştırdığımda aracımın çalışmakta zorlandığını farkettim. Benzin istasyonunda yanlış yakıt konulabileceği ihtimali üzerine istasyona döndüm, kayıtlar kontrol edildiğinde aracıma dizel yerine kurşunsuz benzin konulduğu tespit edildi. Konuyla ilgili istasyonun sigorta poliçesi olduğu tarafıma iletildi. Aracın çekici ile alınıp servise götürülerek gerekli tamir işlemlerinin yapılabilmesi için o akşam aracımı anahtarıyla beraber istasyondaki sorumlu kişilere bıraktım. Yaşanan bu ciddi olayla ilgili olarak, devamlı müşterisi olduğum, global bir firma olması sebebiyle güven duyduğum Shell firması tarafından durumun hassasiyetle incelenmesini ve gerekli aksiyonun alınması için şirkete mail attım.
13 Mart 2017
Sabah’tan Shell’in müşteri hizmetlerini arayarak konuyu sözlü olarak anlattım ve kayıt oluşturulmasını sağladım.
Ardından hatayı gerçekleştiren Eşrefpaşa Shell İstasyonu’nu aradım ve bir gün önce adını öğrendiğim istasyon müdürü ile görüşmek istedim. Toplantıda olduğu için ilk 2 aramada ulaşamayınca cep telefonunu öğrendim ve bu şekilde iletişime geçtim. Kendisi oldukça kibar bir şekilde ve müşteri memnuniyeti odaklı yaklaşarak çekici ile talep ettiğim Arkas Opel Servisi’ne aracımın çekilmesini sağlayacağını, gün içerisinde sigorta ekspertizinin de işlemleri yapacağını söyledi.
Öğlen saatlerinde Arkas Opel’e aracımın ulaştığı bilgisi geldi. Birinci gün biterken aracım Arkas’ın atölyesinde ustaların kontrolündeydi.
14 Mart 2017
Güne sabah saatlerinde önce Arkas servis görevlisinin, ardından da Eşrefpaşa Shell İstasyon müdürünün aracın teste çıkacağı bilgisini paylaşmasıyla başladım.
Öğlen saatlerinde Arkas Servis Müdürü aradı ve aracımın yakıt deposunun temizlendiğini ve test sürüşünde herhangi bir sorunla karşılaşmadıklarını ama araçla yol yaptığım için ileride karşıma bir sorun çıkarabileceğini, bu noktada iki opsiyonum olduğunu söyledi. Birincisi aracı bu şekilde kabul edebileceğim, ikincisi ise yakıt sistemi ile ilgili tüm parçaların kontrol ve değişimi. Eğer ikinci opsiyonu seçersem 4.000 TL’den fazla masraf çıkabileceğini ve bu işlem için onay vermem gerektiğini söyledi.
Eşrefpaşa Shell İstasyon müdürüne konuyu ilettim, Arkas servis müdürüyle konuşmasını sağladım ve sözlü onayların ardından yazılı olarak Arkas’a mail atarak gerekli değişimlere onay verdiğimi mail ortamında belirttim.
15 Mart 2017
Bugün öğlene doğru Arkas Servis müdürünü aradım, bir gün önceki yazılı onayımın ulaşıp ulaşmadığını sordum. Ulaştığını ve araçtan ilgili parçaların sökülerek anlaşmalı firmaya kontrole gönderildiğini söyledi. İşlemlerin yarın öğlene kadar sürebileceğini ifade etti.
Akşam işten dönerken yanlış yakıt konulması ile araçlarda oluşan değer kaybı konusunda verilmiş olan Danıştay kararlarını araştırdım.
16 Mart 2017
Bugün aracın tamiri ve testi kesin olarak bitti, Shell istasyonu akşamüstü ödemeyi yaptı ve Arkas’tan aracımı teslim alabileceğim bilgisi iletildi.
Akşam saatlerinde aşağıdaki maili attım:
Sayın ilgili,
91634338 numaralı geri bildirimimle ilgili olarak Eşrefpaşa Shell Benzin İstasyonu (KAVUKLAR AKARYAKIT OTOMOTİV İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ), Opel Arkas Servisi’nde aracımın tamir işlemlerini üslenmiştir. 12 Mart 2017’de gerçekleşen hatalı yakıt koyma işlemiş sebebiyle belirtilen tarihten 16 Mart tarihine kadar aracım serviste kalmıştır ve bu 4 iş günü aracımı kullanamadım. Bununla beraber aracımın servis kayıtlarında rutin olmayan bir değişim ve bakım işlemi kayda geçmiştir ve bu da ileride aracımı satarken bana değer kaybı olarak yansıyacaktır. Kaldı ki aracıma yanlış yakıt konulması sebebiyle bugün tespit edilemeyen ancak zamanla ortaya çıkabilecek olan sorunlara karşı risk ve sorumluluk tarafımda kalmıştır.
Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 4/A maddesinin 3.fıkrasında; "Sağlayıcı, bayi, acente ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Sunulan hizmetin ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz." düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayın gerçekleştiği petrol istasyonunun Shell & Turcas Petrol A.Ş.’nin bayisi olduğu ihtilafsızdır. Tarafıma verilen ayıplı hizmet nedeniyle, anılan yasada tanımlanan ve sağlayıcı durumunda bulunan istasyonunun Shell & Turcas Petrol A.Ş.’nin de Eşrefpaşa Shell benzin istasyonu ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğunun kabulü gerekir.
Aracıma Eşrefpaşa Shell Benzin İstasyonu’nun çalışanı tarafından motorin yerine benzin konulması şeklinde gerçekleşen olayda Eşrefpaşa Shell Benzin İstasyonu’nun Shell & Turcas Petrol A.Ş. bayisi olarak satış yaptığı ve hizmet verdiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmaması karşısında, sağlayıcı tarafından bildirilen reklam ve ilanlarda tespit edilen yararlanma amacı bakımından tüketicinin beklediği faydaları ortadan kaldıran maddi eksiklikler içeren hizmet sözkonusu olduğundan, anılan Kanunun 4/A maddesinin ilk fıkrası uyarınca ayıplı hizmet bulunmaktadır. Sağlayıcı ve bayi 4/A maddesinin üçüncü fıkrası gereğince, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Kaldı ki, sunulan hizmetin ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz.
Yukarıda belirttiğim sebeplerden ötürü tarafıma;
Aracımın değer kaybı
Ayıplı ürün sebebiyle aracımla ilgili önümüzdeki dönemde yaşayacağım sorunlar
Aracımı kullanamadığım 4 iş günü
için tazminat ödenmesini talep ediyorum.
Yaşadığım olumsuz müşteri deneyimi ile ilgili olarak, benzer olaylar için verilmiş olan yargı kararları (YARGITAY HUKUK GENEL KURULU ESAS NO.2012/13-153 KARAR NO.2012/598 KARAR TARİHİ.19.09.2012 ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi E.2011/7133 K.2012/8597 T.22.05.2012 ) da ekte dikkatinize sunulmuştur.
Talebimin gerçekleşmemesi durumunda haklarımı sosyal medya ve hukuki makamlar aracılığıyla arayacağımı bilgilerinize sunarım.
17 Mart 2017
Bir gece önce attığım mail ile ilgili olarak Shell Müşteri Hizmetlerini aradım. Mailimi incelediklerini, tarafıma kiralık araç önerisinde bulunmadıkları için hatalı olduklarını, aracımdan uzakta kaldığım günler süresince böyle bir hakkımın olduğunu söylediler. Bugün durumu düzeltebilmek adına belgelemem halinde ulaşım masraflarımı karşılayabileceklerini ilettiler. Konuyu değerlendireceğimi söyleyerek telefonu kapattım. Açıkçası yaşadıklarımdan sonra daha da fazla Shell firması ile muhatap olarak kendimi germek istemiyordum.
13 Nisan 2017
Konunun üzerinden yaklaşık 1 ay geçti. Aracımda şu an hatalı yakıt konulması ile ilgili herhangi bir sorun, çok şükür ki, yok. Olaydan sonra bir kez daha aynı Shell istasyonuna uğrayarak, olay günü satın aldığım yakıt tutarı kadar dizel yakıtı ücretsiz aldım. Benimle ilgilenen istasyondaki sorumlu şahıs pompacıların bu tarz hatalı işlemleri yapabileceklerini söyledi, ben de ona konunun tamamen insani bir durum olduğunu, onlara karşı bu sebeple en ufak bir sert çıkış, tavır ya da serzenişte bulunmadığımı hatırlattım. Nitekim benim için de karşı taraf için de konu bu şekilde kapandı.
 
Peki ne ders aldım?
  • Artık benzin istasyonunda doğru pompanın aracıma girdiğini görmeden kasaya ödeme için gitmeyeceğim. 
  • Aldığım fişi mutlaka kontrol edeceğim. 
  • Kurumsal firmalardan vazgeçmeyeceğim.
Belki başkasının da işine yarar diye konuyla ilgili örnek yargı kararlarını da aşağıda paylaşıyorum:
1)
T.C
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
ESAS NO.2012/13-153
KARAR NO.2012/598
KARAR TARİHİ.19.09.2012

Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bakırköy Tüketici Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 16.04.2009 gün ve 2008/522 E. 2009/179 K. sayılı kararın incelenmesinin davacı vekili ile davalılardan Y... Ltd. Şti. vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13.Hukuk Dairesi’nin 22.04.2010 gün ve 2009/13561 E.-2010/5638 K. sayılı ilamı ile; (...Davacı, davalıdan aracı için yakıt satın aldığını, ancak mazot yerine benzin konulduğu için aracının hasarlandığını öne sürerek, sigorta tarafından yapılan ödeme düşüldükten sonra kalan 31.421,52-TL parça ve işçilik hasar bedelinin, 15.000-TL değer kaybı tazminatının, 2.500 TL aracı kullanamaması nedeniyle ödenen yol parasının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, aracın kullanılamaması nedeniyle ödenen yol parası olarak talep edilen 2.500- TL yönünden Bakırköy Sulh Hukuk mahkemesi görevli olduğundan dava dilekçesinin reddine, dosyanın tefrikine, davalı Y...…Ltd.Şti yönünden davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, 7.225,94-TL’nin dava tarihinden itibaren %9 ve değişen oranlarda yasal faiziyle davalıdan tahsiline, davalı A...…A.Ş yönünden davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir2-4822 Sayılı kanun ile değişik 4077 Sayılı T.K.H.K'nun 3.maddesinde kanunun uygulanmasıyla ilgili tanımlar yapılıp, bu arada " bir mal ve hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi" tüketici, "Alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları..." mal, "Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere, ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri" satıcı, olarak tanımlamıştır. Aynı yasanın 23.maddesinin 1.fıkrasında ise, "Bu kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır." hükmüyle kanunun uygulanmasından doğacak ihtilaflara bakacak görevli mahkeme belirtilmiştir. Somut olay değerlendirildiğinde, tüketici davacı ile satıcı davalı Y...…Ltd.Şti arasında yakıt satımından kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunduğu, anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davacının aracının arızalanması nedeniyle ödenen yol parasının tahsili hakkındaki talebe bakmaya da yasanın 23. maddesi hükmü gereğince tüketici mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda, kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkemece, bu kalem yönünden de işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken, Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 3-Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 4/A maddesinin 3.fıkrasında; "Sağlayıcı, bayi, acente ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Sunulan hizmetin ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz." düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayın gerçekleştiği petrol istasyonunun avalı A...…A.Ş’nin bayisi olduğu ihtilafsızdır. Davacıya verilen ayıplı hizmet nedeniyle, anılan yasada tanımlanan ve sağlayıcı durumunda bulunan davalı A...…A.Ş’nin’de diğer davalı ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece açıklanan bu husus göz ardı edilerek, motorin yada benzinden kaynaklanan bir ayıp söz konusu olmadığından adı geçen davalı hakkındaki davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, ayrıca bozmayı gerektirir…)gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.TEMYİZ EDEN: Davacı vekili ile davalılardan Y... Ltd .Şti. vekili
 
HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Dava, akaryakıt satışı sırasında ayıplı hizmetten kaynaklanan hasar bedeli, değer kaybı ve yol parasının tazmini istemine ilişkindir.
 
I-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde,Öncelikle belirtilmelidir ki, somut olayda, davalılardan Y... Akaryakıt Ltd. Şti.nin diğer davalı A... Petrol Ve Ticaret AŞ.nin (A...) bayisi olduğu, bayiinin çalışanı tarafından davacıya ait araca hata ile motorin yerine benzin konulması nedeniyle aracın arızalandığı hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır.Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; bayi tarafından verilen ayıplı hizmet nedeniyle sağlayıcının müteselsil sorumluluğu bulunup bulunmadığı, noktasında toplanmaktadır.

Davanın yasal dayanağı 4822 sayılı Kanun'la değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4/A. maddesidir.4077 sayılı Kanunun 4/A maddesinin üçüncü fıkrasında;“Sağlayıcı, bayi, acente ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Sunulan hizmetin ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz.” düzenlemesine yer verilmiştir.Anılan Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesine göre;“Bu Kanunun uygulanmasında,d)Hizmet: Bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti,g)Sağlayıcı: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye hizmet sunan gerçek veya tüzel kişileri, ifade eder.” hükmü bulunmaktadır.4077 sayılı Kanun'un 3.maddesi uyarınca davalı A... A.Ş’.nin sağlayıcı konumunda olduğu da açıktır.

Somut uyuşmazlıkta davacıya, ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilânlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren ayıplı mal verilmesi sözkonusu değildir. Ancak, anılan Kanunun 4/A maddesinin ilk fıkrası uyarınca;“...Sağlayıcı tarafından bildirilen reklam ve ilânlarında veya standardında veya teknik kuralında tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da yararlanma amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren hizmetler, ayıplı hizmet olarak kabul edilir.”Buna göre; davacının aracına Y... Ltd.Şti.’nin çalışanı tarafından motorin yerine benzin konulması şeklinde gerçekleşen olayda, Y... Ltd.Şti'nin diğer davalı A...’in bayisi olarak satış yaptığı ve hizmet verdiği hususunda bir uyuşmazlık da bulunmaması karşısında, sağlayıcı tarafından bildirilen reklam ve ilanlarda tespit edilen yararlanma amacı bakımından tüketicinin beklediği faydaları ortadan kaldıran maddi eksiklikler içeren hizmet sözkonusu olduğundan, anılan Kanunun 4/A maddesinin ilk fıkrası uyarınca ayıplı hizmet bulunmaktadır. Sağlayıcı ve bayi 4/A maddesinin üçüncü fıkrası gereğince, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Kaldı ki, sunulan hizmetin ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz. Hukuk Genel Kurulu’nda yapılan görüşmeler sırasında, bir kısım üyeler tarafından davalılardan A... AŞ’nin, davacının zararına neden olan olayla ilgisi bulunmadığı, hatalı hizmeti veren Y... Ltd.Şti. çalışanının davranışı sonucu meydana gelen zarar ile A... arasında illiyet bağı bulunmadığı görüşü dile getirilmiş ise de, bu görüş, 4077 sayılı Kanun'un 4/A maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan sağlayıcı ve bayiinin müteselsil sorumlu olduğu hususunun kanunla açıkça düzenlenmesi ve diğer iddiaların sağlayıcı ile bayi arasında açılabilecek rücu davasında değerlendirilmesinin mümkün bulunması nedeniyle Hukuk Genel Kurulu çoğunluğunca kabul edilmemiştir. Yukarıda açıklanan düzenlemelerin ışığında somut uyuşmazlık incelendiğinde, sağlayıcı A... A.Ş. ile bayi Y... Ltd. Şti, davacının aracına verilen ayıplı hizmet nedeniyle doğan zarardan Kanun gereği müteselsilen sorumludurlar. O halde, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. II-Davalılardan Y... Akaryakıt ve Taşımacılık Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin; A-Hükmün direnmeye dair kısmına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde, Hukuk Genel Kurulu’ndaki görüşme sırasında, esasa girilmeden önce, ilk hükmü temyiz etmeyen davalı Y... Ltd. Şti.nin direnmeyi temyizinin mümkün bulunup bulunmadığı ön sorun olarak incelenmiştir. Bilindiği üzere, hukuki yarar dava şartı olduğu kadar, temyiz istemi için de aranan bir şarttır. Yerel Mahkemece hakkında direnme kararı verilen ve talebin yol parası dışındaki kısmına ilişkin ilk hüküm, davalı Y... Ltd. Şti. tarafından temyiz edilmemiştir. Bu durumda hükmün direnmeye dair kısmına yönelik ilk kararı temyiz etmeyen davalı Y... Ltd. Şti.'nin direnme kararını temyizde hukuki yararı bulunmamaktadır. O halde, davalı Y... Ltd. Şti.'nin temyiz dilekçesinin direnme hükmüne yönelik kısmının reddine karar verilmelidir. B-Hükmün yol parasına ilişkin kısmına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde, ise, Yerel Mahkemece, Özel Daire’nin bozma ilamının (2) numaralı bendinde yer alan ve yol parasına ilişkin talep yönünden de tüketici mahkemelerinin görevli olduğuna değinen bozma nedenine uyularak oluşturulan yeni hüküm Özel Daire’ce incelenmemiştir. O nedenle, kararın temyiz incelenmesi görevi Hukuk Genel Kurulu’na değil, Özel Daire’ye aittir. Hal böyle olunca, davalı Y... Ltd. Şti. vekilinin yol parası talebi hakkında kurulan yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daire’sine gönderilmesi gerekir.

S O N U Ç: 1-Yukarıda (I) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, oyçokluğu ile,

2-Yukarıda (II) numaralı bendin (A) fıkrasında belirtilen nedenlerle, davalı Y... Ltd. Şti. vekilinin hükmün direnmeye dair kısmına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde, direnme kararını temyizde hukuki yararı bulunmadığından davalı Y... Ltd. Şti. vekilinin temyiz dilekçesinin direnme kararına ilişkin kısmı yönünden REDDİNE,

3-Yukarıda (II) numaralı bendin (B) fıkrasında açıklanan nedenlerle, davalı Y... Ltd. Şti. vekilinin hükmün “yol parasına” dair kısmına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde, davalı Y... Ltd. Şti. vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 13.HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, oybirliği ile, 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanunun 440.maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.09.2012 gününde karar verildi.
--------------------------------------------------------------------------------------------------
 
2)
Yargıtay
11. Hukuk Dairesi
E.2011/7133
K.2012/8597
T.22.05.2012
Davacı vekili, davalı sigorta şirketine akaryakıt istasyonları özel poliçesi ile sigortalı bulunan müvekkiline ait benzin istasyonunda motorin tankının yanlışlıkla ''süper benzin 95''  bölümüne doldurulması dolayısıyla bazı araçlara süper benzin yerine motorin verildiğini, müvekkilinin araç sahiplerine araçlarda meydana gelen hasar bedellerini ödediğini, söz konusu zararın ekstra teminatlar başlığı altında sigorta teminatı kapsamında kaldığını belirterek toplam 18.633,17 TL hasar bedelinin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.  
Davalı vekili, pompacıdan kaynaklanan yanlış yakıt verilmesi durumunun teminat kapsamında olup, yakıt tankına yanlış yakıt doldurulmasının teminat dışı bulunduğunu, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının poliçedeki limit ile 3. kişilere karşı mali mesuliyet teminatı altında olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 5.000,00 TL tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.  
Kararı, davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili temyiz etmiştir.  
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki (2) nolu bendin, davalı sigorta şirketi vekilinin ise (2) ve (3) nolu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, akaryakıt istasyonları özel poliçesi kapsamında yanlış akaryakıt verilmesi sebebiyle tazminat istemine ilişkin olup, sigorta poliçesinin ''Ekstra Teminatlar'' başlıklı bölümünde, yanlış akaryakıt verilmesi teminatının her bir hasarda 15.000 USD teminat bedeli ile poliçe kapsamına dahil olduğu belirtilmiştir. Buna göre, dava konusu olayda yanlış akaryakıt verilmesi sebebiyle kaç aracın hasarlandığı, her bir hasar için davacı tarafça hangi tarihlerde, ne miktarda ödeme yapıldığının denetime elverişli olacak şekilde ayrı ayrı tespiti ile her bir hasar bakımından poliçede belirtilen limit de dikkate alınarak buna göre değerlendirme yapılması gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle taraflar yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Bozma sebep ve şekline göre, davalı sigorta şirketi vekilinin yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda  (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan  nedenlerle kararın taraflar yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi vekilinin  yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 22.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------
 

2 yorum:

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Volkan yorulmaz aynı sorun PO bayisi ile benim başıma geldi şuan yasal haklarımı araştırıyorum sizinle iletişime geçmek istiyorum.Ceyhunozen009@gmail.com

    YanıtlaSil

Google adsense

Analytics