Bir gün Maraş’tayız, bir toplantımız var, daha siyasi partiyi kurmamışız. Büyük bir salon, altı yüz kişi. Salonda sakallı bir genç vardı, kalktı dedi ki “Ben şeriatçıyım, vergi filan vermem.”
Önden bir beyefendi izin istedi, “Ben cevap verebilir miyim?” diye. “Buyurun” dedim.
Kalktı dedi ki, sene 1993, Matild Manukyan vergi rekortmeni, “Delikanlı, sen vergini ver. Eğer vergi vermezsen Matild Manukyan’ın verdiği vergi ile maaşı ödenen imamın arkasında namaza durmak zorunda kalırsın.”
Bu güzel 90'a ayak içiyle plaseden sonra sakallı genç vergisini yatırdı mı yoksa Matild Manukyan'ın ödediği vergi ile maaşını alan hocanın arkasında namazını kılmaya devam etti bilinmez ama herkesin vergi konusunda sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiği tartışmasız bir gerçek.
Bu arada kimdir bu Matild Manukyan derseniz, hakkında kısa bir araştırma yapınca bakın karşıma neler çıktı: İş hayatına, sosyete terziliği ile başladı. Eşinin ölümünün ardından, oğluyla tek başına kaldı. Açtığı atölyede kıyafet dikerek para kazandı. Karaköy'de babasına ait binaları, genelev işletmecilerine kiraya verdi. Buradan alacağını ödemeyen bir kiracısı vasıtasıyla, geneleve ortak oldu. Önce ev sahipliği ile bu işe başladı. Yıllar içinde işlettiği genelevlerden kazandığı paralarla çok sayıda gayrimenkul aldı. Üstüste vergi rekortmeni seçildi. Ölümünden sonra mal varlığı açıklandığında 2000’den fazla gayrimülkü olduğu ortaya çıktı. Bunların arasında en bilinenleri 500 daire, 50 dükkân, 4 han, 4 yazlık, 220 ticari taksi plakası, 37 genelevi, 40 bina, 2 fabrika, Kalamış’ta yat, bir Rolls-Royce, dört BMW ve dört tane de Mercedes otomobil ile Antalya’da bir otel yer alıyor.
Bugünün benden notu: Bence haftasonlarını böyle kitaplar okuyarak, ailenizle ilgilenerek geçirin. Can sıkıcı maillerle insanları üzmeyin.
Bu arada kimdir bu Matild Manukyan derseniz, hakkında kısa bir araştırma yapınca bakın karşıma neler çıktı: İş hayatına, sosyete terziliği ile başladı. Eşinin ölümünün ardından, oğluyla tek başına kaldı. Açtığı atölyede kıyafet dikerek para kazandı. Karaköy'de babasına ait binaları, genelev işletmecilerine kiraya verdi. Buradan alacağını ödemeyen bir kiracısı vasıtasıyla, geneleve ortak oldu. Önce ev sahipliği ile bu işe başladı. Yıllar içinde işlettiği genelevlerden kazandığı paralarla çok sayıda gayrimenkul aldı. Üstüste vergi rekortmeni seçildi. Ölümünden sonra mal varlığı açıklandığında 2000’den fazla gayrimülkü olduğu ortaya çıktı. Bunların arasında en bilinenleri 500 daire, 50 dükkân, 4 han, 4 yazlık, 220 ticari taksi plakası, 37 genelevi, 40 bina, 2 fabrika, Kalamış’ta yat, bir Rolls-Royce, dört BMW ve dört tane de Mercedes otomobil ile Antalya’da bir otel yer alıyor.
Bugünün benden notu: Bence haftasonlarını böyle kitaplar okuyarak, ailenizle ilgilenerek geçirin. Can sıkıcı maillerle insanları üzmeyin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder