24 Kasım 2017 Cuma

Sevdim Bu Düşünceleri

Bir Cuma sabahı yıllık izin sebebiyle evdeyken konular arasında ışınlanarak yazdığım ve alıntıladığım bazı düşünceleri paylaşmak istedim. Yeni bir bakış açısı kazandırırsa ya da mevcut bakış açınızı netleştirirse ne mutlu…

Yaşamın ödülleri üzerine

Çoğumuz yaşamın önemli ödüllerini kaçırırız. Pulitzer, Nobel, Oscar, Emmy… Ancak her birimiz yaşamın küçük ödüllerini alabilmek için birer adayız. Sıvazlanan bir sırt. İçten bir teşekkür. Harika bir yemek. Sıcak bir çorba. Soğuk bir bira. Yaşamın büyük ödüllerini alamadığınız için sıkılmayın. Size sunduğu küçük zevklerin tadını çıkarın. Çünkü bunlardan hepimize yetecek kadar var.

Başarı üzerine

Başarı da tıpkı mutluluk gibi kovalanamaz. Bir sonuç olarak kendiliğinden gelmelidir. Bu da yalnızca kişi yaşamını kendinden daha büyük bir amaca adadığı zaman önceden tasarlanmayan bir sonuç olarak gelecektir. - Victor Frankl

Sorumluluk almak üzerine

Herhangi bir şey için üstlenmemiz gereken suçları ya da sorumlulukları bir başkasına aktardığında, aslında bu sorunu kontrol edecek gücün olmadığını söylemiş oluyorsun. Aynı zamanda bu konu hakkında hiçbir seçimin olmadığını ve sonucu değiştirme kapasitesine de sahip olmadığını da söylemiş oluyorsun. Yani başka insanları suçlayarak aslında kendi gücünü vermiş oluyorsun. Bir bakıma “Ben işleri düzeltemem, bunu ancak onlar yapabilir” demiş oluyorsun. Hatta “Yaşamımdaki şartları ben etkileyemem, bunu ancak başkaları yapabilir” de demiş oluyorsun. Winston Churchill’in sözünü hatırla: “Büyüklüğün bedeli sorumluluktur”.

Yüzleşebilmek üzerine

Birçok kez karşımızdaki insanlarla, onların bize yaptıklarını düşündüğümüz, kendimizi kötü hissetmemizi sağlayan davranışlarıyla yüzleşmekten nefret ederiz. Biri bizi aşağılar ya da bize kötü davranır ve biz de bunu olgun bir şekilde dile getirmek yerine hiç olmamış gibi davranırız. Ancak yara eninde sonunda mikrop kapar, enerjini de tüketir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Google adsense

Analytics