14 Aralık 2007 Cuma

Her Seçim Bir Vazgeçiştir




Her seçim bir kaybediştir. Her tercih bir vazgeçiştir çünkü...

Aslında belki de sonda yazılması gereken sonuç cümlesi bu yazımda direk başta verilmiş. Bu paylaşımımda, uzun zamandır mailimin “favorilerim” folderında sakladığım, ilk bu maili aldığımda pek çok yakınıma forwardlayarak bazı dostlarımdan “Volky sen bu aralar çok duygusalsın, hayırdır?” gibisinden tepkiler aldığım bir mail metnini sizlere sunacağım. Bana Hacettepe günlerindeki hayat tecrübelerimi de hatırlatan bu yazı gerçekten çok genel tespitleri çok doğru bir şekilde özetliyor. Tabii bu benim şahsi düşüncem. Kesinlikle aldığımız kararlar bizlere olumlu ve olumsuz geri dönüşler getirir ve sanırım bizim üstümüze düşen en rasyonel kararı almak ve bunun arkasında dimdik durabilmek. Diğer alternatiflerin sonucunu pek tabii ki takip edebiliriz ama bu sonuçlara takılıp da üzülerek kafa yormak yerine gerekli olan dersi çıkarıp bir sonraki karar anında bunu göz önünde bulundurmak, vazgeçtiğimiz o “kaçan balıkları” küçültecektir. Siz de bölece “kaçan balık büyük olurmuş” hayıflanmasından sıyrılmış olursunuz. Keyifle okumanız dileğiyle…

Sabah işe gitmekle, yatakta nefis bir miskinlik fırsatından vazgeçmiş olursunuz. Kalkar kalkmaz hayat bin bir seçeneği dayar burnunuzun ucuna...

'Ne giysem' telaşından, öğle yemeğinde 'Ne alırdınız? ' diye başucunuzda biten garsona, 'hangi kanaldaki filmi izlesem' kararsızlığından, 'bize oy verin' diye bağrışan partilere kadar her şey, herkes, her an sizi ısrarla bir tercihe zorlar. Yastığınıza teslim olmuşsanız, belki dışarıda ışıl ışıl bir günden vazgeçmiş olursunuz.

Bahar esintileri taşıyan bir elbise belki o gün yaşamınızı ışıldatabilecekken, ağırbaşlı bir sadeliğe karar vermekle muhtemel bir tanışıklığı tepersiniz. Belki yemediğiniz musakka, ısmarladığınız İzmir köfteden daha lezzetlidir. Ya da öbür kanaldaki film, o anki ruh halinize daha uygundur. Ama yasam, vazgeçtiğiniz şeye ilişkin ipucu vermez.

Geri dönüp, o günü gökkuşağı desenli bir elbiseyle yeniden yasama şansınız yoktur. Bu seçim oyununda vazgeçtiğiniz şey, seçtiğinizden daha değerliyse pişmanlık kaçınılmazdır. Ama neyin değerli olduğunun kararı da yine size aittir.

Ve vazgeçtiğiniz şey bazen bir saray, bazen şöhret sahnesinin parıltılı neonları da olsa, çoğu zaman gözünüz hiç arkada kalmaz. Çünkü duvarlarına sevdiğinizin kokusu sinmiş bir ev ya da sevdiğiniz kadınla paylaşamadığınız bir saray sizin borsada kolay feda edilebilir değerlerdendir. Hayata bir başka gözle bakmayı öğrendiyseniz, bu seçimde kazandıklarını sananlara yalnızca acıyarak gülümsersiniz. Her şeyin sıradanlaştığı bir dünyada bazen kaybetmek en doğru seçimdir.

Ve o dünyada en yerinde tercih; vazgeçiştir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Google adsense

Analytics