Söz konusu teşvik konusu indirim tutarı 1 milyon TL ile
sınırlıdır. İndirim tutarı ödenmesi
gereken vergiden fazla ise kalan tutar yıllık gelir veya kurumlar vergisi
beyannamesinin verilmesi gereken tarihi izleyen bir tam yıl içinde mükellefin
beyanı üzerine tahakkuk edecek diğer vergi borçlarına mahsup edilebilir.
Bahsi geçen teşvik kapsamında nakit iade yapılmayacaktır. Bir tam yıl içinde
mahsuben iade yapılamadığı takdirde, iade hakkı ortadan kalkacaktır. Mahsuben
iade tüm vergi borçlarına değil, sadece beyan üzerine tahakkuk edecek vergilere
yapılacaktır.
Düzenlemeyi biraz detaylandırmak gerekirse, 2017 yılı
kurumlar vergisi beyannamesinde %5’lik indirimden yararlanacak mükellefin,
2015, 2016 ve 2017 yıllarına ait tüm vergi beyannamelerini kanuni suresi
içerisinde vermiş ve bu beyannameler üzerinden tahakkuk eden vergilerini kanuni
suresinde ödemiş olması gerekmektedir. Burada kastedilen sadece gelir/kurumlar
vergisi beyannamesi olmayıp, aynı şekilde KDV, damga, muhtasar ve diğer vergi
beyannamelerinin de kanuni suresinde verilmiş olması gerekmektedir. Kanuni
suresinde verilen bir beyannameye ilişkin, kanuni suresinden sonra düzeltme
amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler teşvik düzenlemesinin ihlali
anlamını taşımamaktadır.
İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile
bu yıldan önceki son iki yıla ait vergi beyannamelerinin kanuni suresinde
verilmiş ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin kanuni suresinde ödenmiş
olması gerekmektedir.
Söz konusu teşvik düzenlemesinin diğer öne çıkan yanları
ise şöyledir:
Beyannamenin ait olduğu yıl da dahil son üç takvim
yılından önceki bir hesap donemi için yapılandırma veya tecil hükümlerinden
faydalanılması halinde, bu durum şartın ihlaline sebebiyet vermeyecektir.
İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile
bu yıldan önceki son iki yılda beyana tabi vergi türleri itibarıyla ikmalen,
re’sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması gerekmektedir.
İndirimin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih
itibarıyla vergi aslı (vergi cezaları dahil) 1.000 Türk lirasının üzerinde
vadesi geçmiş borcunun bulunmaması gerekir.
İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile önceki
dört takvim yılında Vergi Usul Kanunu’nun 359 uncu maddesinde sayılan fiilleri
(kaçakçılık gibi) işlediği tespit edilenler, bu madde hükümlerinden
yararlanamazlar.
İndirimden yararlanıldıktan sonra (gelir/kurumlar vergisi
beyannamesi verildikten sonra) yapılan tarhiyatların ancak kesinleşmesi
durumunda indirim nedeniyle tahsil edilmeyen vergi aranacaktır. Yuksek tutarda
indirim müessesesinden faydalanan bir mükellef, düşük tutarlı kesinleşen bir
tarhiyat ile karşılaştığında daha önceki yararlandığı indirim tutarını ödemek
zorunda kalacaktır. Örnek vermek gerekirse, 2017 yılında indirim uygulamasından
yararlanan bir mükellefin 2016 yılı defter ve belgelerinin incelenmesi
neticesinde 2020 yılında inceleme raporu tesis edildiği, bu raporun dava konusu
edildiği, uyuşmazlığın 2023 yılında mükellef aleyhine sonuçlandığı bir durumda,
daha önce uygulanan indirim nedeniyle tahsil edilmeyen vergi gecikme faiziyle
birlikte iade edilecektir. Bu ise, mükellefler için ağır yüklere sebebiyet
verebilir.
Özetle, teşvikin şartları ve ihlaline ilişkin maddede yer
alan kimi düzenlemeler sebebiyle teşvikten yararlanabilecek mükelleflerin kapsamı
çok daraltılmış olsa da şartları sağlayan “vergiye uyumlu” mükellefler için
teşvik menfaat sağlayıcı niteliktedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder