1 Ağustos 2020 Cumartesi

Kendine İyi Bak Torbalı

Madem bir süre Torbalı’ya gitmeyeceğim, bu fotoğraf burada son hatıra olarak kalsın. 10 yıllık Torbalı maceram 2010 yılında PwC’den ayrılıp GM’de çalışmamla başlamıştı. Opel’de çalışırken yolun karşısındaki Philip Morris’e bakıp Mümin’e “bir gün burada çalışacağım…” dediğim günlerin ardından 1 Ağustos 2013’te hayalim gerçek olmuştu. Bu tarihten 7 yıl sonra, bu kez kişisel eşyalarımı toplamak için geçtiğimiz hafta fabrikaya gittim. Alelacele çekilmiş bu fotoğraf dolu dolu geçen yılların ardından bir dönemin kapanışı olsa da aynı amaç uğruna yola devam…

21 Temmuz 2020 Salı

İmza Yetkisinden Fazlası

Bu paylaşımı yapıp yapmamak konusunda biraz çekince yaşadım, belki yüksek egolu olduğum düşünür, bir başka deyişle görgüsüzlük yaptığım ya da hava attığım şeklinde yorumlanır diye çekindim ama günün sonunda burası benim alanım, benim hatıralarım ve deneyimlediklerim için bir alan diye düşündüm. İşte bu sebepten aşağıdaki resmi koydum.

Geçtiğimiz günlerde şirketimde imza yetkilisi oldum. 2007’den bugüne yaklaşık 13 yılı geride bıraktığım beyaz yakalı hayatımda hep imza alan, imza sirkülerinde adı olanları kovalayıp onların müsait anlarında elimdeki belgeyi imzalatmaya çalışan biri olarak, belki küçük ama önemli bir gelişme.

Umarım bu yetkiyi nice faydalı işler için kullanırım.


14 Temmuz 2020 Salı

My Drink: Volky’s in the Kitchen

I am not a type of man who spends a lot of time in the kitchen but this morning I was in the kitchen for a special event.

When I receive the below invitation, I started to make some Google and Instagram searches to see what I can prepare as a drink in my own way. After all, I have my own recipe and own drink. It includes:

  • Sour Cherry
  • Black Mulberry Essence
  • Soda
  • Lemon

 How did I make my special drink? Here it is: 

Don’t forget, always serve it cold!

 

And I enjoyed my drink during an online team meeting. Really nice experience!

 

The tempting invitation:


Dear Colleagues,

 

When life gives you lemons, make lemonades!

This is a proverbial phrase used to encourage optimism and a positive can do attitude in the face of challenging moments. Lemons suggest sourness, making lemonade is turning them into something positive. Let’s try to make the best of every situation.

 

When: Tuesday July 14th , 11:00 am Lausanne Time

Dress Code: Summer Cocktail T-shirt/blouse in one of the color: Blue, Green, Red, Yellow or Orange with a matching color cocktail

What: Prepare to share the recipe of your cocktail to allow colleagues to vote for you

Prizes: 3 secret prizes will be delivered to the winners by August 15th

 

See you soon nicely dressed & smiley.


29 Haziran 2020 Pazartesi

İlklerin Ayı Biterken

Havalimanında kendimle baş başa kalmayı ve hislerimi yazıya dökmeyi sevdiğimden daha önce yine burada bahsetmiştim. Bugün yine öyle bir gün. Korona günlerinin başında onca içerik ürettikten sonra kariyerimdeki değişiklik sürecine girmemle beraber yazmamaya, üretmemeye, paylaşmamaya başlamıştım. Belki yoğunluk, belki kendi iç dünyama çekilme belki de gözden uzak olup nazardan korunmaydı bu, her neyse bugün bu detoksa bir ara verip paylaşım yapacağım.

Nasıl yapmayayım, insan hayatında kaç kere ev sahibi olur ki? Evet, bugün ben yatırım için değil oturmak, yaşamak için kendi evimi satın aldım. Şu an solumdaki sırt çantamda kendi adımı taşıyan bir tapu senedim var. Yanlış olmasın, sadece bir kağıt parçası değil, e-devlete girdiğimde de tapum artık üzerimde çıkıyor. Bu kadar görgüsüzlük yeter deyip hislerime döneyim.

Mayıs ayı heyecanlıydı, yeni pozisyon için görüşme, önce İzmir için teklif alma, ardından teklifin İstanbul olarak yenilenmesi derken yaşadığım zorlu karar anı hayatımın geri kalanının seyrini pek tabi ki de direkt olarak etkileyecek. Umarım hakkımda hayırlısı olur. Bu süreçte aile olmanın, onların desteğini almanın, varlıklarını arkamda hissetmenin önemi ve değeri benim için çok anlamlıydı. İyi ki varlar…

Haziran ayı ise yeni iş ve yeni hayat için atılan ilk somut adımlarla çok hızlı geçti. Bir yandan adını ilk kez duyduğum sistemlerden raporları gönderirken bir yandan da sahibinden.com’da görüp heyecanlanıp yerinde görmek için gittiğimiz ilk evi almaya karar verip, hayatımdaki ilk kredi başvurumu yapmam ile bu ayın kod adı ilklerin ayı oldu.

Bakalım önümüzdeki kısa ve orta vadede neler olacak? Bu uyum, adaptasyon ve dönüşüm süreci nasıl geçecek bekleyip, yaşayıp göreceğiz. Her şeyin hayırlısı...

Not: Bu yazıyı arka fonda Yalın’dan “İstanbul Benden Büyük Onla Başa Çıkamam” eşliğinde dinlemeyiniz.


25 Mayıs 2020 Pazartesi

Philip Morris Yeni Normali Planlıyor

Severek çalıştığım şirketim Philip Morris pandemi döneminde biz çalışanlarını gerçekten değerli hissettirdi ve bu da şirketimize olan bağlılığımızı perçinledi. Hher ne kadar aşağıdaki içerikte İnsan Kaynakları Direktörü title’ı ile anılsa da İnsan ve Kültür Direktörümüz Iryna Vladimirova şirketimizin şimdilerde yeni normali planladığını belirtirken bir yandan da salgın ile mücadele esnasında atılan adımlardan bahsetmiş. Belki yıllar sonra bugünler bir şekilde unutulur diye buraya kaydedip en azından kendim için saklamak istedim. "Güzel günler yakın, meşaleleri yakın!"

 

“Yeni Normali Planlıyoruz”

Çağdaş dünyanın ilk kez karşılaştığı Covid-19 salgını, iş dünyasında çalışma koşullarının yeniden düzenlenmesine yol açtı. Önce iş tanımı gereği evlerinden çalışabilecek konumda olan milyonlarca çalışan iş süreçlerini evlerinden yönetti. Firmaların insan kaynakları birimleri söz konusu çalışanlar için bu süreçte yoğun çaba harcayarak evlerin ofise dönüşmesini sağladı. Çalışanların bilgisayarlarına özel programlar yüklendi, internet paket kapsamları genişletildi, günlük iş akış planları yenilendi. Evlerin bir köşesi ofise çevrildi.

Yaklaşık 2 aydır süren bu dönemin ardından gelen ‘yeni normal dönemi’ için firmaların insan kaynakları birimleri artık ofise dönüşün yol haritasını çiziyor. Ancak bu yeni dönem eski günlere hiç benzemeyecek. Salgın riski sıfıra inmediği için ofislerde ‘bulaş’ ihtimalini en aza indiren uygulamalar hayata geçecek. Salgın sürecinde neler yapıldığını ve yeni dönemde neler yapılacağını Philip Morris/ Sabancı İnsan Kaynakları Direktörü Iryna Vladimirova anlattı.

 

Evde çalışma sürecini nasıl yönettiniz?

En üst düzeyde tedbir alacağız ve çalışanlarımıza tam destek vereceğiz diyerek başladık sürece. Süreci iki aşamalı değerlendirdik. Birinci aşama eve geçiş, ikinci aşama ise evde sağlıklı çalışma ortamının oluşturulması. Biz uzaktan çalışma sürecini çok erken bir aşamada başlattık. Şirketimizin uzun süredir sahip olduğu dijitalleşme vizyonu ve kuvvetli dijital altyapıları, bu geçişi rahat yönetmemizi sağladı. Ayrıca Philip Morris/Sabancı olarak, istihdama destek olmak ve hiçbir çalışanının salgından ekonomik olarak olumsuz etkilenmemesi için bu dönem boyunca işten çıkarmama garantisi verdik. Çalışanlarımızın içinde bulundukları sürece ekonomik olarak rahat uyum sağlamaları için maaş ödemelerini erkene çektik. Öğlen yemeği yardımı ve aile fertlerini kapsayacak şekilde maske, dezenfektan ve eldivenden oluşan hijyen kitlerini çalışanlarımıza temin ettik. Bu uygulamalar ile salgın döneminde ortaya çıkabilecek dezavantajları sıfıra indirmeye çalıştık.

 

İş tanımları gereği evde çalışamayan personele nasıl destek oldunuz?

Çalışanlarımızın sağlığı ve güvenliği her zaman olduğu gibi bugün de en önemli önceliğimiz. Türkiye’nin diğer ülkelere göre salgın krizi ile geç karşılaşması ve uluslararası bir firma olmamız süreci rahat yönetmemizi sağladı. Globaldeki tüm öğrenimleri, erkenden ve planlı bir şekilde uygulama imkanımız oldu. Tüm ofislerimizde ve fabrikada T.C. Sağlık Bakanlığı’nın 2019-nCoV Hastalığı Rehberi’ne göre ve şirketin ‘İş Güvenliği Uzmanları’ tarafından oluşturulan plan çerçevesinde koronavirüs (COVID-19) salgınına karşı en üst seviyede önlemler aldık. Çalışanların hijyen ve mesafe kurallarıyla ilgili eğitilmesi ve uygulamaların ayrı bir birimimiz tarafından denetlenmesi çok önemli oldu. Ayrıca, Devlet Kurumları tarafından fabrikamızda yapılan incelemelerde de Covid 19 tedbirlerine tam uyulduğu, sağlık ve iş güvenliği önlemlerinin üst düzeyde olduğu tespit edildi.

 

Uygulamanız iki aşamalı demiştiniz, ikinci aşamada neler yaptınız?

İkinci aşama ise personelimize yaşamsal alanlarda, psikolojik anlamda ve ihtiyaç duydukları noktalarda destek olmak yer aldı. Bu amaçla tüm çalışanların faydalanacağı bir destek platformu oluşturduk. Bu platform üzerinden psikolojik danışmanlık, hukuki bilgilendirme, Covid-19’dan korunma tedbirleri ve daha birçok konularda destek sağladık. Sağlık sigortası kapsamını genişlettik. Ayrıca intranet sayfası üzerinden T.C. Sağlık Bakanlığının bilgilendirmelerini, uzaktan çalışmaya yönelik tavsiyeleri, beden sağlığını korumaya yönelik yönlendirmeleri düzenli olarak paylaştık.

 

Planlarınızı hayata geçirirken başarı oranınız ne oldu?

Başarı kriteri işlerin en az sorunla ilerlemesi ve çalışanlarımızın memnuniyeti ile ölçülebilir. Bu süreci başarılı bir şekilde yönetmenin olmazsa olmazı çift taraflı kesintisiz iletişimi sağlamaktı, biz de öyle yaptık. Bir yandan biz bilgilendirmelerimizi yaparken diğer yandan çalışanlarımızın ihtiyaçlarını anlamak ve geri bildirimlerini duymak için platformları hazır ettik. Bunlardan biri, şirket içi anket çalışması oldu. Sevinerek söylüyorum ki, anket sonuçlarına göre çalışanlarımızın neredeyse tamamı, şirketin çalışanlarını önemsediğini ve salgın döneminde alınması gereken bütün önlemleri aldığını düşündüklerini ifade ediyor. Yaptığımız tüm çalışmaların, çalışanlarımıza güvenli bir ortam sağlaması ve herkesin endişelerinin doğal olarak arttığı dönemde çalışanlarımızın memnun olması tabii ki en büyük başarı kriterimiz.

 

Artık tekrar ofislere dönüş konuşuluyor. Bunun için hazırlıklara başlandı mı?

İlk başta evlerdeki çalışma ortamının hazırlanması için çok vakit yoktu, hızlıca karar alındı ve belki de evden çalışma düzenine geçen ilk şirketlerden biri olduk. Dünyanın farklı yerlerindeki organizasyonlarda elde edilen deneyim çok hızlı olarak paylaşıldı. Bu bilgi akışı hızlı aksiyon almamızı sağladı. Şimdi yine aynı bilgi akışından faydalanarak, zaman avantajını da kullanarak ofislere, iş yerlerine döneceğimiz günler için plan yapmaya başladık. Hiçbir acelemiz yok, tüm çalışanlarımız için yine en doğrusunu yapacağız. Ama tabii ki planlar yapmaya, salgın riskine karşı çalışma şartlarını yeniden oluşturmak için gerekli adımları atmaya başladık.

 

Yeni çalışma şartları neler olacak?

Yeni şartlar; resmi yönlendirmelere göre şekillendirilerek, iş güvenliği uzmanlarımız ile birlikte çalışılarak oluşturuluyor. Fabrika alanlarında iş tanımları gereği çalışmaya devam eden arkadaşlarımız için bu değişiklikleri hayata geçirmiştik. Benzer önlemleri ofis alanlarımız için de hazırlıyoruz. Burada öncelikli olarak çalışanların bilgilendirilmesi yer alıyor. Çalışanlara oluşturduğumuz destek platformu üzerinden gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz. İş yerinde, yolda nasıl davranmaları gerektiğini, nelere dikkat etmeleri gerektiğini paylaşmaya devam edeceğiz. Bunların dışında servisler, çalışma alanları, yemekhaneler, kafeteryalar salgın riskine göre yeniden düzenleniyor olacak. Örneğin ofis alanlarındaki masalar mesafeli olacak, oturma düzenleri yeniden belirlenecek, ofiste olunsa dahi aynı mekanda toplantılar yapılmayacak. Yemekhane ve kafeteryalarda da oturma düzenleri değiştirilecek, yan yana oturma dönemi bitecek. ‘Yeni normal’ için planlarımızı yapmaya yine erkenden başladık ama ofise dönüş için de bir acelemiz yok.

Google adsense

Analytics