19 Haziran 2011 Pazar

OPC Experience

Babalar gününü minimum duygusallık, maksimum hızla geride bırakıyorum. Sabah 10'da Çeşme'ye Insignia OPC'yi test etmeye arkadaşlarımla (Erdem, Mümin, Ahmet) gittik. Bilen bilir, öyle hızlı arabalara çok merakım yoktur. Belki de bugünden itibaren "yoktu" demem daha doğru olur. Çünkü bu araç bambaşka. 325 beygirlik güç, 4*4'le birleşince gayet canavar bir araç ortaya çıkmış. Yolu tutuşu, frenlerde duruş zamanlaması, ve hızlanması beni fazlasıyla tatmin etti. Parkurdaki 3 turun tadı damağmda kaldı.

Günün geri kalanı da oldukça güzel geçti. Sağolsun Şirket'imiz çalışmış, hazırlanmış. Emeği geçen herkese buradan teşekkürler. Çayların da şirketten olmasıyla birlikte oldukça doyurucu birgün geçirdik. Havanın da güzel olmasıyla birlikte denizin ve güneşin tadını çıkardık. Ve tabii ki Çeşme'den ayrılırken yenilen kumru ve dondurma ile Çeşme'nin hakkını vermiş olduk.

Bugüne ait bir hatıra karesi ile blogumuzu renklendirelim:

18 Haziran 2011 Cumartesi

Pascal - Helal Olsun Sana!

Pascal için ne yazsam az vallahi. Ben böyle mütevazi bir ünlü ne gördüm, ne duydum. Adam, 13:00-17:00 arası Kipa Balçova'da Coca-Cola'nın sponsorluğunda kasada durup alışveriş yapanlarla fotoğraf çektirdi. Herkesle konuşmaya çalıştı, herkese güleryüzüyle ilgi gösterdi.

İlk fotoğraf çekilirken anneme sempatik hareketler yapıp, "çok tatlısın" dedi. Beraber fotoğraf çektirdiğimizde ben ona İngilizce teşekkkür ederken o bana Türkçe "ben teşekkür ederim" dedi. Ufak ama bizim gibi duygusal Türk insanını son derece mutlu eden jestler sergiledi.

İlk iki fotoğrafı çektirdikten yaklaşık 1 buçuk saat sonra onu bahçede dinlenirken gördük. Fotoğraf çektirmek istediğimizde hiç problem etmedi, anneme de bana da sarıldı, hatta bununla kalmadı, annemin önce elini öptü, sonra yanaklarını öptü.

İşte bunun için "Çok Sevdik Be Abi!"





Google adsense

Analytics