27 Mart 2021 Cumartesi

Geleceği Görenler - Fırat Demirel ile Kitabı Üzerine

FODER gönüllüleri olarak finansal kitapları birlikte okumak ve birlikte dinlemek üzere Storytel ile iş birliğinde FODER Kitap Kulübü etkinliğimize Mart ayında, Fırat Demirel tarafından kaleme alınan “Geleceği Görenler” kitabı ile devam ettik.

24 Mart saat 21.00’de bir araya geldiğimiz kulüp toplantımız FODER Yönetim Kurulu Başkanımız Attila Köksal, CFA ve Yönetim Kurulu Üyemiz Canan Bayrak tarafından modere edildi.

Toplantı esnasında Geleceği Görenler kitabının yazarı sevgili Fırat Demirel’e ben de bir soru sorma şansı elde ettim. İşte sorum ve cevabı: 


Kitabı girişimcilik ve ülkemizdeki girişimlerin hikayelerini merak eden herkese tavsiye ederim. Kitap, 1996 – 2006 yılları arasındaki 10 girişimi konu alıyor. Genel olarak her bir bölüm şu şekilde kurgulanmış:

  • Girişimcilerin gençlik dönemleriyle onları yakından tanıma,
  • Girişimi kurma serüveni,
  • Yaşadıkları zorluklar,
  • Palazlanma, büyüme ve sıçrayış,
  • Yatırım ve satın alma

Ve tabii ki bol aksiyondan oluşan nefis bir kurgusu var.

Her bir bölümün sonunda ilgili girişimcinin tavsiyelerini içerdiği bir bölüme yer verilmiş. Kitabı okuyanların veya Storytel üzerinden dinleyenlerin keyif alacağına eminim.

18 Mart 2021 Perşembe

GİB'den Mesajınız Var - Gelir Vergisi Beyannamenizi Vermeyi Unutmayın

Geçtiğimiz Pazartesi günü (15 Mart 2021) Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan aşağıdaki SMS’i aldım.

Gelir Vergisi Kanunu’nda belirtilen gelir unsurlarından gelir elde edenler ile belirlenmiş tutarların aşılması durumunda beyanname verilmesi gereken gelir unsurları elde edenlerin her yıl Mart ayı sonuna kadar gelir vergisi beyannamesini düzenlemesi gerekiyor. Sizi kanun maddeleri ile sıkmak istemem ama dileyenler aşağıdan hangi gelirlerin kapsam dahilinde olduğuna ulaşabilir. Ben bu içerikte vergisel sorumluluklarımızdan ziyade İdare’nin proaktif yaklaşımına dikkat çekmek istiyorum.

Dijitalleşen dünya ile birlikte vergisel işlemlerde uzaktan denetim ve risk bazlı incelemelerin yaygınlaştırılması için farklı veri kaynaklarından edinilen bilgiler toplanarak, bu bilgilerden hareketle vergi incelemeleri yapılacağı ve hatta yapıldığı son yıllarda konuşuluyordu ve görülüyordu. Bu sayede yıl içerisinde iş değiştiren ve gelir vergisi beyannamesi ile bunu beyan etmeyen ücretlilere takipte bulunulması özellikle çok ses getiren bir uygulama olmuştu. Bu son tecrübe ettiğim durumda ise, İdare’nin yaklaşımını bir adım daha öteye taşıdığını ve mükellefler beyanname vermeden beyan etmesi gereken gelir(ler)i söz konusu olduğunu belirleyerek mükellefi peşin peşin uyardığını gördüm. Mükellefe gönderilen kısa mesaj ile farklı kaynaklardan mükellefin gelir kaynakları hakkında veriye erişildiği ve elden edilen gelirin vergiye tabi olduğu, beyanname dönemi içerisinde önerilen kanaldan (hazır beyan sistemi) beyanda bulunması gerektiği ve ihtiyaç duyması halinde sunulan rehberden destek alabileceği belirtiliyor.

Bir mükellef olarak, sorumlu vergicilik bakış açısıyla düşünüldüğünde bu uygulama bireylerin vergisel ödevlerini yerine zamanında ve eksiksiz getirmesi için güzel bir uygulama. Öte yandan, mükelleflere gönderilen bu kısa mesajlar aynı zamanda Hazine’nin toplayacağı vergi gelirlerine ne kadar bağımlı olduğunu göstermesi ve bunu sıkı takip etmesi açısından önem arz ediyor.

Peki gelir vergisi ülkemiz için nasıl bir büyüklüğe sahip? 2020 yılında tahsil edilen 158 milyar 814 milyon TL'lik Gelir Vergisi'nin, sadece 8 milyar 248 milyon TL'lik kısmı beyanname yoluyla tahsil edilmiş. 2021 yılı bütçesinde Gelir Vergisi hedefi ise 195 milyar 288 milyon TL olarak belirlenmiş olup, bu hedefin 8 milyar 798 milyon TL'si 4.5 milyonu aşan Gelir Vergisi mükellefinden tahsil edilecek. Ülkemizde toplanan Gelir Vergisi'nin çok büyük bir bölümü, kaynakta kesinti yoluyla toplanmaktadır. Geçen yıl kaynakta kesinti yoluyla 147 Milyar 227 Milyon TL'lik tahsilat yapılmış. 2021 yılı hedefi ise 182 milyar 694 milyon olarak belirlenmiştir.

Yeri gelmişken söyleyeyim, bana SMS gelmeden önce beyannamemi düzenleyip mesajda belirtilen geliri beyannameme dahil etmiştim. Ay sonuna kadar da tahakkuku alıp, iki eşit taksitte (Mart ve Temmuz) vergimi ödeyeceğim. Umarım ödediğimiz bu vergiler ülkemize katma değerli şekilde geri döner.

Aşağıda Nedim Türkmen’in kaleminden hangi gelir unsurlarının gelir vergisine tabi olduğunu ve hangi durumlarda gayrimenkul satışlarının değer artış kazancı olarak dikkate alınması gerektiği konusundaki makalelerinin ilgili bölümlerini bulabilirsiniz.

GELİR VERGİSİ'NDE GELİR UNSURLARI NELERDİR?

Gelir, Gelir Vergisi Kanunu'nun 1. maddesinde “Bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır” şeklinde tanımlanmıştır.

Gelir Vergisi Kanunu çerçevesinde vergilendirilen gelir aşağıdaki gelir unsurlarından oluşmaktadır.

1) Ticari kazançlar,

2) Zirai kazançlar,

3) Ücretler,

4) Serbest meslek kazançları,

5) Gayrimenkul sermaye iratları,

6) Menkul sermaye iratları,

7) Diğer kazanç ve iratlar.

BELİRLENMİŞ TUTARLARIN AŞILMASI DURUMUNDA BEYANNAME VERİLMESİ GEREKEN GELİR UNSURLARI

■ 2020 yılı içerisinde tahsil etmiş olduğu toplam mesken kira geliri 6.600 TL üzeri olanlar, beyanname vermek zorundadırlar.

■ 2020 yılı içerisinde tahsil etmiş olduğu toplam işyeri kira geliri 49.000 TL üzeri olanlar, beyanname vermek zorundadırlar.

■ Mesken kira gelirinin 6.600 TL istisna düşüldükten sonraki kalan tutar ile işyeri kira gelirlerinin toplamı 2020 yılı için 49.000 TL'yi aşması halinde, mesken ve işyeri için beyanname verilmesi gerekmektedir.

■ Ücretlilerin vergilendirilmesine ilişkin olarak 7194 Sayılı Kanun ile yapılan yeni düzenlemeden önce tek işverenden elde edilen ücretlerin tutarı ne olursa olsun beyan dışı bırakılmış iken, yeni düzenleme ile tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarın (2020 yılı İçin 600.000 TL) aşılması halinde beyanname verilecektir.

Ayrıca, tüm işverenlerden elde edilen ücret gelirlerinin toplamı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 600.000 TL) aşmasa dahi, hizmet erbabının birinci işveren hariç sonraki işverenden aldıkları ücretlerinin toplamının, 103'üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 49.000 TL) aşması halinde de tüm işverenlerden elde edilen ücret gelirleri için de beyanname verilecektir.

■ Elde ettikleri ücret gelirlerinden Gelir Vergisi tevkifatı yapılmayanlar, tutarı ne olursa olsun bu ücret gelirleri için beyanname vermek zorundadırlar.

■ 2.600 TL'lik tutarı aşması halinde, beyan edilecek menkul sermaye iratları;

1) Kıyı bankacılığından (off-shore bankacılık) elde edilen faiz gelirleri,

2) Hisse senetleri ve tahvillerin vadesi gelmemiş kuponlarının satışından elde edilen bedeller (01.01.2006 tarihinden önce ihraç/iktisap edilenler),

3) İştirak hisselerinin sahibi adına henüz tahakkuk etmemiş kâr paylarının devir ve temliki karşılığında alınan para ve ayınlar,

4) Her çeşit senetlerin iskonto edilmesi karşılığında alınan iskonto bedelleri,

5) Yurtdışından elde edilen diğer menkul sermaye iratları (faiz, repo, kâr payı vb.),

6) Her çeşit alacak faizleri.

■ 49.000 TL'lik tutarı aşması halinde, beyan edilecek menkul sermaye iratları;

1) 01.01.2006 tarihinden önce ihraç edilmiş olan her çeşit tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi, Kamu Ortaklığı İdaresi ve Özelleştirme İdaresi'nce çıkarılan menkul kıymetlerden elde edilen gelirler,

2) Tam mükellef kurumlar tarafından yurtdışında ihraç edilen tahviller ile tam mükellef varlık kiralama şirketleri tarafından yurtdışında ihraç edilen kira sertifikalarından sağlanan gelirler,

3) Tam mükellef kurumlardan elde edilen kâr payları.

■ 2020 yılı değer artış kazancı 18.000 TL'yi aşanlar, beyanname vermek zorundadırlar.

■ 2020 yılı arızi kazançları 40.000 TL'yi aşanlar, beyanname vermek zorundadırlar.

Değer Artış Kazancı

Gayrimenkul alım satım işlemi “ticari kazanç” hükümleri kapsamında değil ise elde edilen kazanç “değer artış kazancı” hükümlerine göre tespit edilir. Buna göre, Gelir Vergisi Kanunu'nun 80/6'ncı maddesi uyarınca; ivazsız olarak iktisap edilenler hariç, iktisap şekli ne olursa olsun Gelir Vergisi Kanunu'nun 70'inci maddesinin birinci fıkrasının 1, 2, 4 ve 7 numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tabi çiftçilerin zirai üretimde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap (edinim) tarihinden başlayarak 5 yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazancı olarak dikkate alınacaktır.

Söz konusu mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar, iktisap tarihinden başlayarak 5 tam yıl içinde elden çıkarıldıkları takdirde, değer artışı kazancı olarak vergilendirilecektir. Eğer elden çıkarma iktisap tarihinden başlayarak 5 yıldan daha fazla bir sürede gerçekleşmişse, elde edilen kazanç değer artışı kazancı olarak vergilendirilmeyecektir. Kooperatiflerin ortaklarına bu sıfatları dolayısıyla tahsis ettikleri gayrimenkuller tahsis tarihinde ortak tarafından satın alınmış sayılır. Dolayısıyla elden çıkarmadan doğan kazancın vergilendirme sınırını çizen 5 yıllık süre tahsis tarihinden itibaren başlayacaktır.

Burada dikkat edilmesi gereken husus, yukarıda yazılı mal ve hakların ivazsız olarak iktisap edilmesi durumunda, bu mal ve hakların elden çıkarılmasından sağlanan kazancın değer artış kazancı olarak vergilendirilmeyeceğidir. Örneğin, miras yoluyla kendisine yukarıdaki mal veya haklardan biri/birkaçı kalan kimsenin bu mal ve hakların elden çıkarılması nedeniyle elde edeceği kazanç, ivazsız bir iktisap olduğu için değer artış kazancı olarak değerlendirilmeyecektir. İvazsız iktisaplar dışında, iktisabın ne şekilde edildiği önemli değildir.

BELEDİYENİN TARİHİ ESAS ALINIR

Uygulamada sıklıkla karşılaşılan diğer önemli bir husus ise cins tashihi yapılan gayrimenkuller ile kat karşılığı olarak müteahhit yahut konut yapı kooperatiflerinden alınan gayrimenkullerinde satılması durumunda iktisap tarihinin hangi tarih olacağıdır. Arazi vasfında iktisap edilen bir gayrimenkulün belediyelerce ifraz ve taksim işlemine tabi tutularak satılması durumunda, iktisap tarihi olarak arazinin iktisap edildiği tarih değil belediyenin ifraz işlemi sonucu arsa vasfını kazanarak cins tashihi yapıldığı tarihin esas alınması gerekmektedir. Buna ilave olarak, arsa sahibinin, arsa teslimi karşılığında almış olduğu kıymetlerin iktisap tarihi olarak tapuya tescil tarihinin (inşaatın bitmesi şartıyla) esas alınması gerekmektedir. Ancak fiili teslim tarihinin tescil tarihinden daha önceki bir tarih olduğunun tespiti halinde, fiili teslim tarihi esas alınacaktır. Öte yandan, ivazsız olarak iktisap edilen gayrimenkulün üzerine, sahibi tarafından inşa edilen veya kat karşılığı olarak alınan gayrimenkullerin, daha sonra elden çıkarılması halinde elde edilen gelir, değer artışı kazancı kapsamında değerlendirilecektir.

Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 81. maddesinin son fıkrasına göre; malların ve hakların elden çıkarılmasında, iktisap bedeli; elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere, Devlet İstatistik Enstitüsü'nce (5429 sayılı Kanun ile Türkiye İstatistik Enstitüsü-TÜİK) belirlenen toptan eşya fiyat endeksindeki artış oranında artırılarak tespit edilecektir.

Uygulama örneği: Vatandaş Mustafa Gül, 01.05.2016 tarihinde 800.000 TL ödeyerek satın aldığı bir konutu 01.03.2020 tarihinde 1.600.000 TL'ye satmıştır.

Mustafa Gül tarafından değer artış kazancı olarak beyan edilecek matrah tutarı ile ödenecek vergi tutarı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır:

Alış ve satış işlemlerinin yapıldığı vergilendirme dönemlerinin bir önceki ayına ait Yİ-ÜFE oranları birbirine bölünecek ve endeks artış oranı tespit edilecek. Söz konusu endeks artış oranı alış fiyatı ile çarpılacak, bu sayede; alış fiyatının endekslenmiş değeri bulunacaktır. 01.01.2006 tarihinden itibaren; endeksleme yapılabilmesi için, endeksteki artış oranının en az %10 olması gerekmektedir.

Nisan 2016 dönemi Yİ-ÜFE oranı: 252.47

Şubat 2020 dönemi Yİ-ÜFE oranı: 464.64

Endeks artış oranı: %84.04

Değerlenmiş alış bedeli: 800.000×1,8404=1.472.301,66 TL.

Daha sonra satış fiyatından alış fiyatının endekslenmiş değeri çıkarılarak, gayri safi hasılat yani reel kâr hesaplanacaktır. Söz konusu tutarın vergi uygulamasındaki ismi istisna öncesi değer artış kazancıdır.

Değer artış kazancı: 1.600.000,00-1.472.301,66=127.698,34 TL.

Değer artış kazancı tutarından düşülebilecek giderler ve istisnalar mevcuttur.

Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 81. maddesinin ilk fıkrasında yer alan “Değer artışında safi kazanç, elden çıkarma karşılığında alınan para ve ayınlarla sağlanan ve para ile temsil edilebilen her türlü menfaatlerin tutarından; elden çıkarılan mal ve hakların maliyet bedelleri ile elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve satıcının uhdesinde kalan giderlerin ve ödenen vergi ve harçların indirilmesi suretiyle bulunur. Hasılatın ayın ve menfaat olarak sağlanan kısmının tutarı; Vergi Usul Kanunu'nun değerleme ile ilgili hükümlerine göre tayin ve tespit olunur” şeklindeki açıklamalara istinaden; tapuda satıcının ödediği masraf vb. giderler (%2 oranındaki tapu harcı) değer artış kazancı tutarından indirilebilir.

127.698,34 – 32.000,00 = 95.698,34 TL.

Ayrıca; 2020 yılında yapılan satış ile ilgili 18.000,00 TL'lik istisna tutarı da; değer artış kazancından indirilebilir.

Bunun sonucunda; 95.698,34-18.000,00=77.698,34 TL vergiye tabi matrah olarak ortaya çıkar.

77.698,34 TL. tutarındaki vergi matrahı için 2020 yılı Gelir Vergisi tarifesine göre ödenecek vergi tutarı; 16.448,55 TL olarak hesaplanacaktır.

Vatandaş Mustafa Gül, 2021 Mart ayının başından son günü akşamına kadar beyanname vermeli, mart ayı ile temmuz ayının sonuna kadar olmak üzere 2 eşit taksitte hesaplanan vergi tutarını ödemelidir. 

Google adsense

Analytics