27 Nisan 2015 Pazartesi

Unutursam Fısılda Üzerine

Uzun süredir izlemek istediğim Çağan Irmak filmi “Unutursam Fısılda”yı geçtiğimiz haftasonu evde eşimle izleme fırsatı buldum. “Yaptığın işi en iyi yap” felsefesinin bence sinemada hayat bulmuş hali olan Çağan Irmak yine efsane bir iş ortaya koymuş. Elindeki konu aslında basit. Verdiği mesaj da bir o kadar yalın. Ancak anlatım, sunuş öyle sıradışı ki, izleyeni çok ama çok derinden etkiliyor.  Filmin sonunu göz yaşlarıma engel olamadan izlerken, yönetmenin çıkardığı iş ile ne derece fark yaratabildiğini bir kez daha gördüm.


Her ne kadar komedi filmlerini büyük bir keyifle izliyor olsam da bu derece başarılı bir yapımın nasıl olur da gişe rekoru kıramaz diye düşünürken biraz da olayın arz ve talep dengesi ile alakalı olduğu gerçeğiyle de ister istemez yüzleştim. Halk parasını ucuz ama eğlenceli ve popüler filmlere harcamak istiyorsa, bu talebi karşılamak için de Pazar gerekli arzı yaratır.

Konudan çok sapmadan asıl belirtmek istediğim yere gelmek istiyorum. Çağan Irmak hakikaten işini çok iyi yapıyor, özgün bir şekilde sunuyor ve arkasında gerçekten emek olduğu belli olan çalışmalarla fazlasıyla tatmin edici işler ortaya koyuyor. Unutursam Fısılda adlı son filmi de bunun en güzel örneklerinden biri olmuş. Sanat özelinden iş dünyasına bir transit geçiş yapacak olursak; eğer elimizdeki işe Çağan Irmak gibi ruhumuzu koyup, emeklerimizi tutkumuzla buluşturursak fark yaratan, kendinden bahsettiren başarılı performanslar ortaya koyabiliriz. Yeter ki içimizdeki o ışığı isteyerek takip edelim.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Google adsense

Analytics