12 Kasım 2017 Pazar

Cem Boyner’den Vergi Konusunda Bir Hatıra

Özlem Gürses Tatar, Başarısızlık Hikayeleri – Bazen Olmaz adlı kitabında iş, spor, sanat dünyasının önde gelenleriyle röportajlar yapıp kendi başarısızlık hikayelerini dinleyerek okuyucularıyla paylaşmış. Herkesin ‘çok’ olmakla, güçlü olmakla, muktedir olmakla, hep kazanmakla övündüğü bir dünya oldu burası… ve tuhaf bir biçimde herkesin gün geçtikçe yalnızlaştığı, mutsuzlaştığı bir dünya. Ve işte böyle bir dünyada  “başarısızlıktan” söz eden bir kitap. Keyifle ve öğrenerek okuduğum bu kitabın Cem Boyner’e ayrılan bölümünde Cem Beyin paylaştığı kısa bir hatırası var. Özellikle sorumlu vergiciliğin gündemde tartışıldığı bugünlerde oldukça vurucu bir örnek olduğu için paylaşmak istedim.

Bir gün Maraş’tayız, bir toplantımız var, daha siyasi partiyi kurmamışız. Büyük bir salon, altı yüz kişi. Salonda sakallı bir genç vardı, kalktı dedi ki “Ben şeriatçıyım, vergi filan vermem.”

Önden bir beyefendi izin istedi, “Ben cevap verebilir miyim?” diye. “Buyurun” dedim.

Kalktı dedi ki, sene 1993, Matild Manukyan vergi rekortmeni, “Delikanlı, sen vergini ver. Eğer vergi vermezsen Matild Manukyan’ın verdiği vergi ile maaşı ödenen imamın arkasında namaza durmak zorunda kalırsın.”

Bu güzel 90'a ayak içiyle plaseden sonra sakallı genç vergisini yatırdı mı yoksa Matild Manukyan'ın ödediği vergi ile maaşını alan hocanın arkasında namazını kılmaya devam etti bilinmez ama herkesin vergi konusunda sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiği tartışmasız bir gerçek.

Bu arada kimdir bu Matild Manukyan derseniz, hakkında kısa bir araştırma yapınca bakın karşıma neler çıktı: İş hayatına, sosyete terziliği ile başladı. Eşinin ölümünün ardından, oğluyla tek başına kaldı. Açtığı atölyede kıyafet dikerek para kazandı. Karaköy'de babasına ait binaları, genelev işletmecilerine kiraya verdi. Buradan alacağını ödemeyen bir kiracısı vasıtasıyla, geneleve ortak oldu. Önce ev sahipliği ile bu işe başladı. Yıllar içinde işlettiği genelevlerden kazandığı paralarla çok sayıda gayrimenkul aldı. Üstüste vergi rekortmeni seçildi. Ölümünden sonra mal varlığı açıklandığında 2000’den fazla gayrimülkü olduğu ortaya çıktı. Bunların arasında en bilinenleri 500 daire, 50 dükkân, 4 han, 4 yazlık, 220 ticari taksi plakası, 37 genelevi, 40 bina, 2 fabrika, Kalamış’ta yat, bir Rolls-Royce, dört BMW ve dört tane de Mercedes otomobil ile Antalya’da bir otel yer alıyor.

Bugünün benden notu: Bence haftasonlarını böyle kitaplar okuyarak, ailenizle ilgilenerek geçirin. Can sıkıcı maillerle insanları üzmeyin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Google adsense

Analytics